72 OYMAK 40 DEDE OCAKLI HÖBEK KURULTAYI
OCAKLAR
72 OYMAK 40 DEDE OCAKLI HÖBEK KURULTAYI
ZEYNEL COŞAR yazdı…
Kışı Karabağ’da geçiren Şah İsmail (17 Temmuz 1487-22 Mayıs 1514) baharın gelişiyle birlikte düşmanlarının müdahalesi ve komplolarını boşa çıkartarak ansızın bölgeyi terk edip Erzincan-Tercan Sarıkaya’da ki Ustacalu aşireti yaylası olan Höbek Dağına doğru yola çıkar. Anadolu, Irak ve Suriye’de ki Türkmen halkı bu sefer Erdebil yerine daha da yakınlarına gelecek olan henüz daha 13 yaşını yeni doldurmuş olan güzel pirlerini görmek için Tercan Sarıkaya–Höbek yaylasına koşarlar.
Türkmen kitlelerinin Höbek Kurultay’ında verdikleri mesaj çok anlamlıdır. Çünkü elli yıla yakındır Erdebil Dergâhı üzerinden baskı ve zulümler eksik olmamıştı. Önce Karakoyunlu sultanı Cihan Şah’ın üzerine uyguladığı ısrarlı baskıları, Şeyh Cüneyd (ölüm 1460 ) Erdebil’i terk etmek zorunda kalmıştı. Anadolu’ya gelen Cüneyd’e her gittiği yerde Türkmenler çok büyük coşkuyla sahip çıktılar. Cüneyd 1460 yazında Şirvanşahlar tarafından katledildiği zaman eşi Uzun Hasan’ın bacısı Hatice Begüm Haydar’a hamileydi. Haydar daha ana karnında dünyaya gelmemişti. Haydar (1460 – 9 Temmuz 1488) doğduktan sonra Türkmenler onu pir kabul ettiler. Ardından1478 yılında Erdebil’in koruyucusu Uzun Hasan öldükten sonra oğullarının baskı, şiddet ve komploları hiç durmadı. Erdebil’deki Türkmen coşkusu ve kararlılığı yeni yetme Akkoyunlu sultanlarını çok korkutuyordu.
Yaşanan bir komplo sonucu Şah İsmail’in babası Pir Haydar yine Şirvanşahlar tarafından katledildi. Türkmenler yine yılmadı. Pirlerine ve dergâhlarına sahip çıktılar. Pir Haydar öldüğü zaman Şah İsmail bir yaşını yeni doldurmuştu. Pir Haydar katledildikten sonra, o zaman Akkoyunlu padişahı olan Sultan Yakup ablası ve Uzun Hasan’ın kızı ve Haydar’ın eşi Alemşah Begüm’ü, oğulları Pir Ali, İbrahim ve Şah İsmail’le birlikte İstahr Kalesine hapis etti. Sonra yaşanan baskı ve zulümler ve katliamları korkunç olmuştu. Arakasından Şah İsmail’in abisi Pir Ali katledildi. Yine kimse dağılmadı. Alevi Türkmen halkı bir kale gibi sapa sağlam Erdebil bağlılığına devam ettiler. Abisi pir Ali katledilirken yedi yaşındaki çocuk olan Şah İsmail’i dergâhın piri olarak ilan edildi.
Akkoyunluların acımasız takip ve öldürme emrine rağmen Şah İsmail’i Lahican’a kaçırarak koruyup, kollayarak en sonunda Tercan Höbek Yaylasına getirdiler. Tüm baskılara rağmen Anadolu, Irak, Suriye ve Balkanlarda var olan Erdebil sevgisi ve bağlılığının tarihte eşi ve benzeri yoktur. Edep, erkân bağlılığın ve kolektif ruhun yılmayan gücü, bu sefer de Şah İsmail şahsında yeniden şaha kalkarak tüm Anadolu ve Azerbaycan’da fırtınalar estirmiştir. Bu gerçeği Reha Bilge de görerek takdir etmiştir:“…Şah İsmail, henüz 13 yaşında bir çocukken iktidar mücadelesine girişmektedir. Şah İsmail’in Erzincan’a gelişiyle birlikte Türkiye’de sanki kolektif, ortak bir Türkmen siyasi hareketi başlamaktadır. Görünen manzara, ortak bir Türkmen siyasal projesi gibidir. Bu siyasal projenin baş aktörü ise “mürşid-i kâmil ve” padişah” Şah İsmail’dir. Onun çevresinde “Osmanlı karşıtı” bir büyük Türkmen koalisyonu kurulmaktadır.” (Reha Bilge -1514- Yavuz Selim ve Şah İsmail-say.66)
Yaşadıkları birçok sorun ve baskıyla büyük sıkıntılar çeken başta Osmanlı devletindeki Türkmenler olmak üzere, Akkoyunlu, Dulkadirli ve Memlük devleti içindeki Türkmen obaları “yetti gayri” diyerek Sarıkaya yaylasına gelen pirleri Şah İsmail’e koşarak, Höbek Dağında, o büyük toplantıda “Devletimizi kuralım, kendi kaderimize kendimiz sahip çıkalım” diye karar çıkarttılar. Bu karar ve sonrasında yaşananlar, dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir eylemdir. Onun için Höbek Kurultayının siyasi mesajı, sonuçları bakımından çok çok önemlidir. “...Yoluna devam eden İsmail, Kağızman ve Erzurum’dan geçip Trecan’a sonra onun güneyindeki Sarukaya yaylağına ulaştı. İsmail’i burada da Ustacalılar karşıladılar. Safevi Şeyhi ,Ustacalu’nun Çavuşlu obasından Baba Süleyman’ın babası, Oğlan Emet’e konuk oldu. Sarıkaya’da iki ay kalan İsmail, bir mağarada yaşayarak insanları rahatsız eden büyük bir ayıyı okla öldürüp mürşidlerinin daha fazla hayranlığını kazandı” ( Faruk Sümer. age.say 18).
Azerbaycanlı tarihçi Prof. Fuzuli Bayat, Höbek dağında yapılan kurultaya 72 Türkmen oymağı ve 40 dede ocağının katıldığını yazar. “…Kurucusu Şeyh Şafiyüddin’den beri göçebe geleneğine dayalı bir devlet kurmayı amaçlayan Safeviler, XV-XVI. Yüz yılda daha çok baskıya maruz kalan, ezilen kitlenin göçebe ve yarı göçebe Türklerin kurtuluş ocağına çevrildi. Devlet kurmak konusunda Safevilerle Anadolu ve Azerbaycan göçebelerinin düşünceleri birdi… Alevi geleneğinde Türkmen kurultayı olarak değerlendirilen ve Şah İsmail’in önderliğinde yapılan Cemlerde, Balım Sultan’ın genç İsmail’e mektup yazarak onu Tebriz’de Kızılbaş devleti kurmaya teşvik etmesi anlatılmaktadır. Bu kurultay Erzincan -Sarıkaya yaylağında 72 oymak beyinin ve 40 ocaklı dedenin katılımıyla gerçekleşti ve Safevi devletinin kurulmasına karar verildi. Bu kurultay hakkında Osmanlı belgelerinde bilgi verilmese de durum tarihi bir özellik sergilemekte ve gelenekteki İsmail-Balım Sultan ilişkisine dikkat çekmektedir… Herhalde Azerbaycan’da tarikatta esas alan ve Oğuzculuk ideolojisi bağlamında göçebe-aşiret yönetim sistemine dayalı devletin kurulması düşüncesi büyük bir olasılıkla Safevi ve Bektaşi tarikatlarının ortaklaşa kararı sonunda olmuştur.” (Fuzuli Bayat- Birinci Uluslararası Şah İsmail Hatai Sempozyumu- say-47 )
1500 yılı yazında Tercan Höbek Yaylasına gelip, o Büyük Oğuz Türkmen Kurultayı’na katılan büyük dava adamlarına, Dede Ocaklarımıza, Pirlerimize, Yiğit Türkmen Önderlerine, sevgili Türkmen Yoldaşlarımıza selam olsun. Mücadeleleri bizlere örnek olsun. Hepsinin ruhları şad olsun. Işıklar içinde uyusunlar.
(Temel Kaynak : Zeynel Coşar, Höbek Kurultayından Safevi Devletine- ŞAH İSMAİL-Sergi Yayınevi-İzmir)
TÜM HABERLER