AHMED YESEVİ: ARSLAN BABA'M SÖZLERİN
DÜNYA
AHMED YESEVİ: ARSLAN BABA'M SÖZLERİN
1
Hoş gaipten yetişti, güzel sözüm teberrük.
Âşık isen ey tâlib! Riyâzette belin bük.
Geceleri uyuma, yaş yerine kanın dök.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
2
Arslan Baba’m buyurdu, tâliplerde yok ihlas.
Senin pîrin hazırsa, ne gerek Hızır-İlyas.
Pîre adım atınca, anmayın Gavsu’l-Gıyas.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
3
“Tâlibim “deyip söyler, vallâh billah yok insaf.
Namahreme bakarlar, gözlerinde yok insaf.
Kulun hakkını yerler, değil gönülleri saf.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
4
“Pîre hizmet eyledim, tâlibim…” deyip yürür.
Helâl-harâm demeden torbasını doldurur.
Gözlerinde yaşı yok, kendinde kibir-gurur.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
5
“Zâkirim...” der de ağlar, çıkmaz gözünden yaşı.
Gönüllerinde gam yok, her an ağrıya başı.
Hile bile kurarlar, malum Hudâ’ya işi.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
6
“Tâlibim” der söylenir, gönlünde yok zerre nur.
Gerçek tâlibi sorsan, içi dışı tam huzur.
Hakk’a açık sırları, yedikleri safa-nur.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
7
Görünüşte sûfidir, kıyametten korkmazlar.
Fısk u fücur ne varsa, günâhlardan ürkmezler.
Riyâ tesbihi elde, gözyaşını dökmezler.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
8
Riyâ tesbihi elde, zünnâr iyi bilseniz.
Hakk’ın rızası budur, aşk derdine girseniz.
Aşkın alıp mahşerde, rezil rüsvây olsanız,
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
9
Aşka adım atanlar, Hak cemâlin görenler.
Musa gibi mahşerde Hak’tan sual sorarlar.
Vuslatla sarhoş olup “Hû!..” zikrini kurarlar.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
10
İnşallâh, dinleyeni, Hak’tan diler olayım.
Şeytan yolundan alıp, Hak yoluna salayım.
Yardım etse Mustafa, günâhların sileyim.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
11
Arslan Baba’m sorsanız, Peygamber’e saygılı.
Sahabeler ulusu, Hakk’ın seçkin bir kulu.
Yattığı yer perişan, sanki bir derviş çulu.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
12
Çarşamba gün işitip, ansız ona vardılar.
Arslan Baba’m evine hem misafir oldular.
Yattığı yere bakıp, cândan hayrân kaldılar.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
13
Muhammed Mustafa’ya dua edip durdular.
Melekler, “âmin” deyip, bu duaya uydular.
“Böyle ümmet lütfettin,” deyip şükür kıldılar.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
14
Sahabiler dediler; “Arslan Bâb’tır adınız.
Arapların ulusu, tertemizdir zatınız.
Beden terbiyesi farz, fereceyle yatınız.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
15
Âhir zaman ümmeti, süslerler evlerini.
Nefs ü hevâya uyar, yok say değerlerini.
Şan ve şöhret illeti, överler soylarını.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
16
Âhir zaman ümmeti, dünya fânî bilmezler.
Gidenleri görerek, ondan ibret almazlar.
Hak dostlarına bakıp, onlar gibi olmazlar.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
17
İyi yollardan sapıp, kötü yola savuşan,
Şeytana “ pîrim” deyip, eteğine yapışan,
Onunla halvet olup, sabah-akşam görüşen,
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
18
İmân İslâm terk edip, ölmem deyip gülüşen,
Ölmeyecek zannıyla, Mevlâ’sıyla vuruşan,
Gaflet içre her zaman, malaya’ni konuşan,
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
19
Vakit gelse Azrail; “Cânını ver!” diyecek,
Lain şeytan pîr diye, o zata görünecek,
İmânını alarak, onu küfre sürecek,
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
20
Tövbe etse tövbesi, o anda makbul değil,
Allâh deyip yalvarsa, duası kabul değil,
Pîrden yardım dilese, edilecek kul değil,
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
21
Yaş yedi, Arslan Baba’m, Türkistan’a geldiler.
Başım koyup ağladım, hâlim görüp güldüler.
Bin bir zikir öğretip merhamet eylediler.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
22
Söz eyledim hurmadan, bana hiddetlendiler.
“Edepsiz çocuk” deyip, asa ile kovdular.
Hiddetinden korkmadım, bana bakıp durdular.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
23
“Ağzını aç ey çocuk, emanetin vereyim,
Ben özünü yutmadım, aç ağzını koyayım.
Hak Resul’ün emrini ifâ edip göreyim.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
24
Ağzım açtım koydular, hurma etti beni mest.
İki dünyadan geçtim, vallâh oldum Hakperest.
Şeyh ve mollalar geldi, yürüdüler dest-be-dest.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
25
Babam dedi; “Ey oğlum! Zorluk vermedin bana.
Beş yüz yıldır damakta saklıyordum ben sana.
Özünü siz aldınız, kabuğu ise bana.”
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
26
Babam dedi; “Ey yavrum! Karşımda dur öleyim.
Namazımı kıl ve göm, cânı Hakk’a vereyim.
Yardım eyle Ey Nebi! İlliyyîn’e gireyim.”
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
27
Ağlayarak dedim ki; “Genç çocuğum bilemem.
Kabrinizi kazsalar ben götürüp koyamam.
Hak Mustafa sünnetin icrâ edip uyamam.”
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
28
Babam dedi; “Ey Yavrum melekler toplanacak.
Cebrail imam olup, diğerleri uyacak.
Mikail’le İsrafil, beni kabre koyacak.”
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.
29
Kul Hoca Ahmed sözün câhillere söyleme.
Söz söyleyip câhilin melabesi27 eyleme.
Açlıktan ölsen bile, namerde boyun eğme.
Arslan Baba’m sözlerin, dinleyiniz teberrük.