ALEVİ KAYNAKLARINDA İMAM ALİ'NİN ŞEHADETİ

OCAKLAR SEYYİD ULAŞ OCAK yazdı... Alevi camiası içerisinde son yıllarda birçok defa gündeme gelen İmam Ali'nin (selam olsun) şehadeti hakkındaki tartışmalar, la feta nidasının mazharı olan o hazretin bizlere bıraktığı manevi mirasa leke sürmektedir. İmam Ali'yi böyle bir durumdan tenzih ederiz. Günümüzde algı oluşturmak maksatlı çeşitli manipülasyonlar yapılsa da; yazımıza konu olan İmam Ali'nin şehadeti meselesi Alevi kaynaklarında oldukça nettir. Örneğin yedi ulu ozanlarımızdan biri olan Fuzulî üstad Kerbela Şehitleri kitabında İmam Ali'nin şehadetini şöyle anlatmaktadır; "...Hazreti Ali, mescide ayak basınca Temim'li Mervan kılıcı vurdu. Fakat kılıç mescidin kemerine çarptı. Onun arkasından Buhayroğlu Şîs kılıcını salladı. O da fayda vermeyince kaçmışlardı. Hazreti Ali ise şehit olmayı dilemekte olduğundan namazla meşgul bulunuyordu. Uğursuz Mülcemoğlu tam fırsatını bulup birinci secdeden baş kaldırdığı sırada Hazreti Ali'nin mübarek başına zehirli kılıcı indirdi." [1] Yine ulu ozanlarımızdan biri olan Yemini, Faziletname isimli kitabında İmam Ali'nin şehadetiyle alakalı olan bölümü manzum şekilde şöyle aktarmıştır; "...Oruç ayının on üçüncüsünde Namaz kılardı mihrabın önünde Ol ibn-i Mülcem ol murdar mel'un Önerdi şahı ol merdud u magbun Varıp koltuğu altında nihani Urur hançerle ol şah-ı cihani Çekince hançeri tutmadı kolı Düşüben titredi büküldü beli Elinden sıçradı hançer yabana Ziyade zahm irüp şah-ı cihana Didi feryad eya şah-ı vilayet Meded irgür günah itdüm be-gayet Namazın bozmadı ol şir-i yezdan Dönüp bakmadı ol sultan-ı merdan Tamam edip namazı didi ol şah İvaz bu mudur itdün bize gümrah.." [2] Aleviler arasında galat-ı meşhur olan, belki de en çok okunan kitaplardan biri olan Kumru'nun Kenz'ül Mesaib kitabında ise kısaca şehadete sebep olacak yaralanmanın nerede gerçekleştiği şu mahiyette anlatılır; "Mülcemoğlu kılıcına ayak koma Damla damla kan dökülür gitme Sakın başını o zalimler kılıçlar Sel gibi gözyaşı kan olur gitme Hüseyin oğlunu köşelere salma Kalkıp yola düşüp gitme Şimdi minber ve mihrap kan ağlar Güruh-u naci olanları ağlatıp gitme" [3] Yine Alevilerin meşhur kitabı Hüsniye Risalesi'nin yazarı Alevi tefsir alimi Ebul Fütuh Razi Kur'an tefsirinde şöyle nakleder: "İmam Ali, ibni Mülcem'in kılıç darbesi vurduğunda sabah namazının ilk rekatında Enbiya Suresi'nden on bir ayet okumuştu." [4] Hacı Bektaş-ı Veli evlatlarından, Aleviler içerisinde Osmanlı mahkemesindeki savunmasıyla meşhur olan Hamdullah Çelebi bir şiirinde şöyle söylemiştir; "Delalet demişsin behey sofu ne batıl insansınız Gece gündüz ezberiniz küfürlü insansınız Hüve-l baki ne demektir bilmezsin delaliniz Hakka razı ol deyince küsüp darılansınız İblise tabi olmuşsunuz din u imanınız Ne kadar vasfın eylesem gitmez şekk u gümanınız Ne ahd-i ikrarınız var ne peyman-ı damanınız Mescidde ol nurullaha (Allah'ın nuru, İmam Ali) hançer sokansınız" Alevi literatüründeki bunca kaynak, büyüklerimizin, ulu ozanlarımızınca bunca bilgi birikimi karşısında Alevilikte bence bu böyledir, bu vardır, şu yoktur, yaralanma olayı evinin önünde olmuştur şeklinde delilsiz, mesnetsiz iddialarda bulunmak abesle iştigaldir. Bir kişi inancımız hakkında yorum yapmadan ahkam kesmeden önce bu kaynakları okumalı, gözden geçirmelidir. Yoksa uzaktan maval okumak çok kolay! Yiğitlerin sultanı, mertlerin şahı, Allah'ın aslanı Müminlerin Emiri İmam Ali bin Ebu Talip'e sonsuz selam ve rahmet olsun, kendisiyle kevser havuzunun başında buluşmayı yüce Allah bizlere nasip etsin. Vesselam. Kaynaklar: [1] Hadikatü's Süeda, Karacaahmet Sultan Kültür ve Tanıtım Derneği Yayınları, Yayın No.3, 1. Baskı, İstanbul 2000, s.160-165; Hadikatü's Süeda, Huzur Yayınevi, s.224 [2] Yusuf Tepeli, Yemini'nin Faziletnamesi (İnceleme-Metin-Gramatiksel İndeks), c.1, s.579 [3] Kumru, Kenzül-Mesaib, Can Yayınları, s.66 [4] Tefsiri Ebu'l Fütuh Razi, c.4, s.425 -Seyyid Ulaş Ocak (Teslim Abdal Ocağı)