ALEVİ TOPLUMUNU VE DEVLETİ ALDATMAK

OCAKLAR Yer: Hacıbektaş!.. Zaman : 13 Ağustos 2022 akşamı!.. Gülbeng okuyan : Mehmet Özgür Ersan!.. Bu şahıs, konuşmasında iki yalan beyanda bulunuyor!.. Bu yalanlardan ilki, “Ceddim Hünkâr Hacı Bektaş Veli Efendimin himmeti” demesidir!. Bu yalanlardan ikincisi de “ Posnişinimiz Veliyettin Hürrem Ulusoy’un izni ve desturuyla” demesidir!.. Birinci yalanın delili çok!.. Bunlardan ilki, adı geçen malum şahıs bırakın Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin evladı olmayı, Anadolu’da bilinen herhangi bir Ocağın da evladı değildir. Kısacası, Ocakzade değildir!.. Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin soyundan gelen Çelebilerin soyadları bellidir : Ulusoy, Yalçın, Özkaya, Çelebi, Kılıç , Güvenç, Özbalı, Doğan ve Aksoy'dur. Ersan soyadlı Çelebi yoktur. Mehmet ismini de kullanan asıl adı Özgür Ersan olan şahıs, Çelebi ve Dede olmayıp Çelebi ailesinin ve Dedelik kurumunun saygınlığından yararlanmaya çalışmaktadır. Çelebi ailesinden olmak için yukarıda belirtilen soyadlarını taşımanız ya da postnişin makamındaki kişilerden alınmış icazetinizin olması veya şecerenizin olması en azından ailesinden kimlerin dedelik yaptığının bilinmesi gerekmektedir. Bu şahıs, Abdülvahit Ulusoy ile anne ve babasına belge imzalatıp Çelebi olduğunu iddia etmektedir ki, bu da yukarıdaki nedenlerden dolayı geçerli değildir. Tüm uyarılarımıza rağmen, Alevi toplumunu aldatan ve Dedelik Kurumu’nun saygınlığına gölge düşürerek inananları aldatan Mehmet Özgür Ersan hakkında yasal yollara başvurulacaktır. Yaşanılan son olay çok acıdır!.. Aslında Alevi toplumunun duyguları incitilmiştir!.. Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı’na ve bağlı olan olmayan tüm Ocaklara saygısızlık yapılmıştır!.. Cumhurbaşkanı’nın ve Devlet Erkânı’nın huzurunda yaşanmış olması da hem Devlet hem de Aleviler açısından asla kabul edilemez!.. Devlet açısından neden ‘kabul edilemez’ oluşu bu yazımızın konusu değildir!.. Postnişin Veliyettin H. Ulusoy, Mehmet Özgür Ersan’a ‘icazet ve destur’ verip vermediğe dair yazılı bir açıklama yapmamıştır!.. Ancak, kendisine sorulduğunda, kendisi ve yakınları ‘icazet ve izin verilmediği hatta ilgili şahsı arayıp payladığı’ bize başkaları tarafından söylenmiştir!.. Ancak, ilgili şahsın Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin evladı da olmadığı Postnişin ve yakınları tarafından kamuoyuna halen açıklanmamıştır!.. Hünkâr Vakfı ve Postnişin’in yazılı açıklama yapmak yerine farklı sözlerinin dolaşıyor olması, belirsizliği can sıkıcı hale getirmiştir!.. Abdülvahit Ulusoy’un icazet vermesi hakkında da bir çift sözümüz var: İcazet belgesi, Dergâh işleyişinin disiplin ve denetimi açısından çok önemlidir!.. Ancak, yetki aşımıyla, soydan gelmeyen, ehil ve yetkin olmayan kişilere icazet verilmesiyle kötüye kullanılmaya başlandığı da ortadadır!.. Bu nedenle, icazet kurumuna sağlıklı bir işlerlik kazandırmak için bir kişinin değil bir ‘Seyyidler Kurulu”nun oluşması elzemdir!.. Ancak ne birliğimiz var ne de dirliğimiz!.. Dernek/vakıf/ federasyon/konfederasyon yöneticisi/başkanı olan, Alevilik üzerine kitap yazanın yol önderliğine başladığı bir karmaşa yaşanıyor!.. Fitne ve benlik ateşi düştüğü her yeri yakmaya devam ediyor!.. Seyyidlerin/Ocakzadelerin ateşten gömleği giymelerinin zamanıdır!.. Seyyidlerin/Ocakzadelerin yani Dedelik Kurumu’nun Alevilere ve Aleviliğe önderlik zamanıdır!.. Aşk ile SERÇEŞME VAKFI ve OCAKZADELER MECLİSİ SÖZCÜSÜ ALİ TİMURTAŞ ÖZMEN