BURHAN KOCADAĞ: TÜRKİSTAN’DA LOLANLILAR
OCAKLAR
BURHAN KOCADAĞ: TÜRKİSTAN’DA LOLANLILAR
BURHAN KOCADAĞ yazdı…
Lolan ve daha sonra aynı yerde kurulan Şanşan şehirleri, şehir hayatı ve şehir kültürleri ile ün salmışlardı. Başlangıçta onlar da Hunlar gibi göçebe ve hayvanlarla uğraşan çiftçiler idi.
LOLAN ŞEHRİ:
Bu şehir halkı, sürülerinin arkasından giderler ve onlar için ot ile su aralardı. Hububatı, komşularından alırlardı. Yani ekin ekmezlerdi. Ziraat yapmazlardı. Dağlarında demir olduğu için silah yaparlardı. Askerleri ok-yay-mızrak-tek veya çift ağızlı kılıçlar ile zırh taşırlardı.
ŞANŞAN ŞEHRİ
Toprağı kuru ve çorak olduğundan ziraat yapmazlardı. Bunlar da Lolanlılar gibi yiyecek ve hububatı komşularından alırlardı. Yeşim taşı her türlü kam kavak ve sığırların çok sevdiği bir tür beyaz ot toplarlardı (13).
LOLAN-HUN VE ÇİN MÜNASEBETLERİ
Lolanlıların Hunlar ile ilişkileri Mete Han ile başlar. Orta Asya’da kavimler arası birliği sağlayan ve bütün eli silah tutan göçebe kavimler ile şehir devletlerini bir bayrak altında toplayan Mete Han, Hun devletini bir imparatorluk hâline getirmiştir. Böylece Çin İmparatorluğu karşısında güçlü göçebeler birliği kurulmuş ve bir denge sağlanmıştır. M.Ö. 176 yılında Çin İmparatoruna gönderdiği mektubunda, sağ bilge prensini cezalandırdığını bildirmiştir. Mete Han, mektubunda, büyük zaferini belirttikten sonra Lolan-Wusun-Hu-kai ile, onların yakınındaki ve yanındaki devletlerin hepsinin alındığını ve Hun İmparatorluğuna dahil olunduğunu belirtmiştir (14). M.Ö. 176 yılında Hun-Çin ilişkilerinin bozulması üzerine, Mete Han’ın Çin İmparatoruna yazdığı mektup çok önemlidir. Çünkü Mete’nin M.Ö. 192-176 yılları arasında neler yaptığı hakkında bilgileri içerdiği gibi, Lolan’dan söz etmesi ayrı bir değer kazanır (15). Mete ile başlayan Hun-Lolan işbirliği bu tarihlerde başlamış. M. Ö. 109 yılına kadar devam etmiştir. Böylece Hunlar bir yüzyıla yakın zaman içinde Lolanlılar’ı kontrolleri altında tutmuşlardır. (15a).
Hunlar ticaret yollarının batıya açıldığı Lolan’ın kontrolüne büyük önem vermişlerdir. Bunu hem Mete Han’ın mektubundan ve hem de yapılan savaşlardan anlamaktayız.
Lolan-Çin münasebetleri Mete Han’dan sonraki dönemlerde yoğunlaşır. Mete Han zamanında Çin İmparatorluğu zayıf durumda idi. Batıya yönelecek güçte olmadığı için Hun akınlarından kendini kurtaramıyordu. Meşhur Çin Seddi’nin bu zamanda yapıldığı görülmektedir. Bu zamanlarda Çin’in Türkistan ile ticareti vardı. Çin kervanları seyrek de olsa Lolan’dan batıya çıkıp batıdan da Çin’e girebiliyordu. Yıllar sonra Hunlar arasındaki taht kavgaları sonucu Çinliler gözlerini Türkistan’a dikti. Sınırlar arasındaki taht kavgaları sonucu, Çinliler gözlerini Türkistan’a dikti. Sınırlar arasındaki ilişkiler yoğunlaştıkça, Çin kervanları sık sık gidip gelmeye başladı. Karşılıklı ticari elçiler kanalıyla, iyi niyet ilişkileri içinde geçiyordu.”(16).
METE HAN’DAN SONRAKİ DÖNEMDE LOLANLILAR
Mete Han döneminde Hunlar’ın ezici gücü altında çırpınan Çin, Hunlar’ın düşmanlarıyla işbirliği yapabilmek için sürekli komşu ülkelere elçiler göndermiştir. Bu ülkeler arasında Wussunlar, Moğollar vb. ülkeler olmuştur. Meşhur seyyah, elçi Çang Çien imparatoruna verdiği raporda Lolanlılar üzerinde dikkatle durulmasını öğütlemişti. (17)
Çang Çien’in Batı memleketlerini dolaşması M.S. 125 yılında sona erince Çin ile Batı ülkeleri arasında Çin elçi kervanları sık sık gidip gelmeye başlamıştı. Bu elçiler aynı zamanda Çin’in lehine ajanlık da yapıyorlardı. Hunlar da bunlardan şüphelenmiş bu elçilere karşı çıkmışlardı (18). M.Ö. 121 yılında Lolan’da bulunan Hun hakanının gözcü casusları Lolan kralından Çin kervanlarının önünü kesmelerini istemişlerdi (19). İşte bu andan itibaren Çin kervanlarından alınan önlemlere karşı sızlanmalar başladı. Çünkü Lolanlılar Hunların yandaşları olarak Çin kervanlarına aman vermiyorlardı. Elçiler imparatorlarına Lolan Devleti’nin savunma duvarlarının bulunduğunu ancak askerlerin az olduğunu ve kolayca yenilebileceklerini bildirdiler. Bunun üzerine Çin imparatoru General Chaopo’yu görevlendirir. General Chaopo askerleriyle yaptığı harekâttan sonra Lolanlılar’ı (20) yenerek pek çok esir alır. Ancak Çin’in buraya uzak oluşu nedeniyle pek fazla etkinlik sağlayamaz ve bir süre sonra Çin’den kendisine yardım gelmeyince General Chaopo, askerleriyle ülkesine geri dönmek zorunda kalır. Çin ordusu çekildikten sonra Hunlar tekrar Lolan bölgesine inerler (21).
Sürekli yapılan savaşlardan sonra Lolanlılar Çin’e boyun eğmek zorunda kalırlar. Kendilerine sadık kalacaklarına dair olarak da Lolan Kralı bir oğlunu Çin’e bir oğlunu da Hunlar’a rehin vermek zorunda kalır. Daha sonraki yıllarda Çinliler Lolan Kralı’nın durumundan şüphelenmiş olduklarından Lolan Kralını tutuklayıp Çin’e götürürler. Lolan Kralı daha sonra Çinliler tarafından öldürüldüğünden Çinlilerle olan düşmanlık biteviye sürüp gider (22).
M.Ö. 92 yılında Çinliler tarafından öldürülen kralın yerine halk rehin bulunan prenslerini kral yapmak için geri gönderilmesini ister. Fakat Çin sarayı güçlü ve dik kafalı şehzadeyi vermez. Bunun üzerine Hunlar ellerinde rehin olarak bulunan ikinci şehzadeyi Lolan’a göndererek kral yaparlar. (23) Olayların bu şekilde gelişmesinden iki yıl sonra Çin ordusunun Turfan’a karşı sefere çıktığı zaman da Lolan ve daha bir çok küçük devletler yeniden bir barış için şehzadelerini tekrar Çin sarayına gönderirler. Ancak kısa bir zaman sonra Hunlar tekrar bunları kontrolü altına alırlar. Böylece sürekli olarak Hunlar ile Çin arasında olan bu prenslikler her iki imparatorluk arasında zaman zaman el değiştirmek zorunda kalmıştır. Daha sonraki yıllarda Hunlar buraları tekrar kontrolleri altına alırlar. M.Ö. 77 yılında Lobnor’da Hunlar ile Lolanlılar anlaşmış ve Lolan kralı Çin eğemenliğine başkaldırmış ancak ayaklanmayı başaramadığı için idam edilmiştir (24-25).
MİLATTAN SONRAKİ YILLARDA LOLAN HUN VE LOLAN ÇİN İLİŞKİLERİ
M.S. 60 yıllarından itibaren Hunlar arasında taht kavgaları başlayınca imparatorluk içinde istikrarsız bir ortam doğmuş ve İmparatorluğa bağlı küçük prenslikler kimi zaman kendi başlarına kimi zaman da Hunlar’a bağlı bir şekilde Çinliler ile mücadele etmişlerdir.
“Bu yıllarda, Lolan’dan fazla söz edilemez. Ancak, Lolan gibi bir Lobnor kenti olan Şanaşan’dan sık sık söz edilir. Bu yıllarda Çin İmparatorluğu, içindeki karışıklıklar nedeniyle pek güçlü olmadığı için Türkmenistan’a inememiştir. Bu boşluktan yararlanan Yarkent krallığı, Şanşan ve Kuça kralliklarını ellerine geçirebilmek için saldırıya geçmiştir.
İ. S. 70’li yıllarda ve daha sonrasında Lobnor Kralliğindan eskisi gibi söz edilemez. Artık Lolan tarihinde karanlık bir dönem başlayacaktır. 260’lı yıllardan sonra Çin, Turfan ve Lobnor’daki Lolan’da birçok askeri garnizonlar Kurmuş, Burada bulundurduğu askeri garnizonlar kurmuş, burada bulundurduğu askeri birliklerle, bu bölgeyi kontrolleri altında tutmayı amaçlamıştır (26).
Lolanlılar’ın bu bölgede önemini kaybetmesi, büyük bir olasılıkla batıya yapılan göçlere, bu bölgeyi terk etmesinden kaynaklanmaktadır. Gerek baş gösteren kuraklık ve gerekse Çin egemenliğinin artması ve Hunlar’ın da batıya göçleri ile bu sonuç doğmuştur.
“M. S. 381-382 yıllarında Şanşan ve Turfan beylikleri, Çin ile sıkı ilişkiler içine girerken, Kuça ve Karaşar beyliklerinin Çinliler’le bazen savaş, bazen de barış içinde olduğu göze çarpar. 280-345 yılları arasında Karaşar beyliğinin, diğer Türkistan şehirlerinden daha güçlü olduğu Lolan’da yapılan kazılardan ve Çince yasılmış kaynaklardan anlaşılmaktadır. Yine bu kaynaklara dayalı olarak, bölgede çıkan kuraklık ve sosyal dengenin bozulması nedeni ile Lolanlılar’ın M.S. 4. yüz yılda batıya göç ettikleri belirlenmektedir (27-28).
Kaynaklar
Bahattin Ögel, age. C.2,s. 25
Bahattin Ögel, age. C.2,s.440
Bahattin Ögel, age. C.2,s.445
Bahattin Ögel, age. C.2,s.26
Bahattin Ögel, age. C.2,s.451
Bahattin Ögel, age. C.2,s.451
Bahattin Ögel, age. C.2,s.451
Bahattin Ögel, age. C.2,s.451
R. Grousset, age,s. 54
Bahattin Ögel, age. C.2-429
W. Eberhard, age.s. 99
Bahattin Ögel, age. C.2-s.18
Bahattin Ögel, age. C.2-s.22
Bahattin Ögel, age. C.2-s.247
Seydi Özyiğit, age, s.14-30
V. V. Barhold, age, s.130