© Alevi Ocağı

“CEM EVLERİ İBADETHANE DEĞİLDİR” SÖZÜ BOMBOŞ BİR SÖZDÜR VE BOŞ SÖZÜ, BOŞ KİŞİLER SÖYLER!

“CEM EVLERİ İBADETHANE DEĞİLDİR” SÖZÜ BOMBOŞ BİR SÖZDÜR VE BOŞ SÖZÜ, BOŞ KİŞİLER SÖYLER!

ALİ RIZA ÖZDEMİR yazdı... Cem evleri ile ilgili birçok yazı yazdım. Konuyla ilgili çalışmaya ve kafa yormaya halen de devam ediyorum. Cem evleri, bu nedenle bizim her zaman gündemimizde. Bir şekilde ve değişik vesilelerle, cem evleri konusu Türkiye’nin gündeminde de kalmaya devam ediyor. Haliyle konu, birkaç vesile ile yine gündemde. Gelen sorular üzerine cem evleri ile ilgili görüşlerimi, maddeler halinde ve özetleyerek bir kere daha sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum. Ben az ve öz yazdım; siz her maddeden ayrı bir yazı konusu çıkarabilirsiniz. “Cem evlerini ibadethane olarak kabul etmiyoruz” demenin bir anlamı yoktur. Bu, bomboş bir cümledir. Boş sözü, boş kişiler söyler! Türkiye’nin böyle boş söylemlerle kaybedecek zamanı yoktur. Cem evlerinin ibadethane olduğu hem Türk yargısı hem de AİHM tarafından kabul edilmiştir. Cem evlerini ibadethane olarak görmemek, sadece Alevi toplumuna saygısızlık değil, aynı zamanda hukuk tanımamaktır. Türkiye AİHM kararlarını uygulamadığı için ceza bile ödemiştir. Muhtemelen bundan sonra da ilgili kararları uygulamazsa yeni cezalar ödeyecektir. Alevilik, klasik tarikatlar gibi bir yapı değildir. Tarihi süreç içinde kendi özgün örgütlenme koşullarını yaratmış farklı bir yapıdır. Cem evlerine yasal statü verilmesi, Sünni tarikatları harekete geçirmeyecektir. Çünkü Sünni tarikatlara mensup kişiler din hizmetlerini Diyanet üzerinden zaten almaktadır. Aleviler, genel olarak Diyanet üzerinden din hizmeti almak istememektedir. Fiili olarak da almamaktadır. Faaliyet halindeki bin 500'den fazla cem evi bunun açık ifadesidir. Bin 500’den fazla cem evinin denetim dışı bırakmak devlet aklı ile uyuşmamaktadır. Sadece cem evleri değil, Şii camileri de dâhil hiçbir dini yapı/kurum devletin denetimi dışında bırakılmamalıdır. Cem evlerine devlet tarafından yasal statü verilmemesi, Alevi toplumunu yaralamakta ve devletle Alevi toplumunun arasını açmak isteyenlere fırsat yaratmaktadır. Cem evlerine Alevilerin talepleri doğrultusunda statü vermek, hem hukukun hem de devlet aklının gereğidir. Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde hem Cumhur ittifakı hem de Millet ittifakı adayları cem evlerine yasal statü vereceklerine dair söz vermişlerdir. Alevilerin taleplerini yerine getirecek siyasi parti, hangisi olursa olsun, ilk seçimde Alevi toplumundan ciddi anlamda oy alacaktır. Alevi toplumunun din hizmetleri Alevi-İslam Din İşleri Başkanlığı (başka bir isim de olabilir) çatısı altında verilmelidir. Din hizmetleri, Aleviliğin yazılı kaynakları başta olmak üzere geleneksel kodlar üzerine bina edilmelidir. Alevi toplumu, cem evlerini tanımayan ve Alevi taleplerine kulak tıkayan tüm siyasi partileri protesto etmeli, bu partilere ait heyetleri cem evlerine almamalı ve bu partilerdeki Aleviler, parti yönetimlerini Alevi taleplerini kabule zorlamalıdır. “Cem evlerini ibadethane olarak kabul etmiyoruz” demenin bir anlamı yoktur. Bu, bomboş bir cümledir. Boş sözü, boş kişiler söyler! Türkiye’nin böyle boş söylemlerle kaybedecek zamanı yoktur.  

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER