© Alevi Ocağı

ERZİNCAN İŞGALİNDE NELER YAŞANDI-4

ERZİNCAN İŞGALİNDE NELER YAŞANDI-4

ZEYNEL COŞAR yazdı… Diğer Bir İhanetçi Binbaşı Mustafa 1914 yılından itibaren 3. Ordu Erzincan Menzil Komutanlığında Baytar sınıfında binbaşı olarak görevli olan Nuri Dersimi, yaşanan tüm olayların canlı şahitliğini yapan kişidir. Rus ve Taşnak yanlısı kişi olan Nuri Dersimi’nin yazdıkları ile yine de birçok konuyu aydınlatmaktadır. Bu bölümde anlatacağımız kişi 2. Ordu’da Alay Komutanı olan Binbaşı Mustafa adında ki bir haindir. Nuri Dersimi’nin Paşa dediği ve övgülerle anlattığı hain adam, ele geçirdiği 2. Ordu’ya ait bütün taarruz planları ve askeri sırları kaçırarak Ruslara götürmüştür. Binbaşı Mustafa 2. Ordumuza ait bilgileri düşmana vermekten başka, Rusların Dersim bölgesindeki çeşitli operasyonlarını da yürüten bir adam olmuştur. Önce Nuri Dersimi’yi okuyalım. “…Erzincan merkezine gelen Ermeni gönüllü alay kumandanı Gövdinli Murat Paşa ve Rus generali Lahof, Dersimlilerle işbirliği yapılamasını teklif etmek için Kürtlere haber gönderdiler. Ve Osmanlı ordularına karşı hep beraber hücuma devam ettiler. Bu davete Elaziz vilayetinin Koruk köyünden olup alay kumandanı göreviyle orduda bulunan Kürt Mustafa Paşa katıldı ve taburuyla beraber Erzincan cephesinden Ruslara katıldı. ”(Nuri Dersimi, Kürdistan Tarihinde Dersim, s. 115) Nuri Dersimi, “Paşa” dediği büyük bir hain olan Binbaşı Mustafa ile ilgili olarak bunları anlatır. Şimdi gelelim Rus Generaline. “Olur da bu kadardı da olur mu” dercesine, okudukça insanın kanı donuyor. 1916 Şubat’ının en zor günlerinde, Ruslar Erzurum’u kuşattıklarında, kale savunmasında görevliyken firar edip düşman safına geçip, kale savunmasıyla ilgili tüm bilgileri düşmana veren hain Teğmen Rifat gibi bir adamdır bu Mustafa. Düşman generali Maslofski de, Teğmen Rifat gibi, Binbaşı Mustafa’ya da methiyeler dizmiştir. Rus General Maslofski Hain Binbaşı Mustafa’yı Anlatıyor  Erzincan işgalinde görev yapan ünlü Rus komutanı General Maslofski, 2. Ordu’nun tüm planları ve bilgilerini ne biliyorsa düşmana veren Binbaşı Mustafa’nın ne hainlikleri yaptığını bakın nasıl anlatıyor. “…2. Türk Ordusu’nun tahşidatı(toplanması) başladığı zaman bizim için pek ziyade güzel bir tesadüf eseri bir vak’a(olay), Türk Kumandanlığının harekat planı ve 2. Türk Ordusu’nun mevcudu ve nizami harbi ve nakliyatı ve Kiği istikametinde sureti inkişafına dair tam ve tefsilatlı malumat almağa temin etmişti. (Maslofski önce bu subayın sözde bir tesadüfü baskınla yakalanma rolü yaptığını ama işin aslının gönüllü olarak kendi saflarına katıldığının anlaşıldığını yazar)…Bu zatın üzerinde mühim vesikalar bulunmuştu. Bu zatın gönül arzusuyla esir olduğunu ve ciddi malumat ve haberler vermek istediğini söylemiş, sonra anlaşıldığına göre esir binbaşı 2. Türk Ordusu’nun erkanı harbiyesi (Kurmay Başkanlığı)harekat müdürü olup, bu zabit 2. Türk Ordusu’nun vaziyetine ve tecemmümü ve tehaşşüt(arazideki dağılışı ve mevziilerinin yığınak durumu )mıntıkalarına ve nizamı harbine ve izhar(açıklama-göstermek) edilmek üzere taarruzi harekatına mütallık(ilişkin) plana dair tam ve doğru malumatı ita etmiştir. Bundan maada(bundan başka) 2. Ordunun teşkilatına müteallık olarak fevkalede mufassal(ayrıntılı) ve mühim vesikalar(belgeler) vermiş ve cephe gerileri teşkilatının şimendifer hattına kadar(Ulukışlaya ) kamilen izah etmişti (Maslofski-Umumi Harpta Kafkas Cephesi- say. 440) Hainlik tüm pisliği ile ortada. Hainliğin en hani olan adamlardır bunlar. Suat Akgül “ Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler “ adlı kitabında Dersim bölgesinde uzun yıllar boyunca yaşanan gerginlik ve çatışmaları tarihsel dönemlerine göre sıraladıktan sonra 25 Temmuz 1916 Erzincan işgali ile başlayan dönemi yazarken Binbaşı Mustafa ile ilgili olarak şöyle anlatır. “…Ruslar, bazı Ermenileri ve kendilerine iltica etmiş olan Binbaşı Mustafa’yı Dersim’e göndererek bu kişiler aracılığıyla bir isyan hareketi ile Ruslara yardım edilirse, Dersim’i işgal ettikleri zaman kendilerine istiklaliyet verileceği” propagandasında bulunuyordu. Ayrıca Balabanlı ve Kureşanlı aşiretlerinin bir alay teşkil edilerek, Türk askeriyle mücadelesi sağlanmıştı. Öte yandan Dersim’e giren Koçgirili Ali Paşa da Ruslar’ın verdiği silah ve cephaneyi Koçuşağı’na götürmüştü. Böylece bütün Dersim’de istiklal fikirleri yayılmaya başlamıştı. Ermenilerle Dersimliler, Rusların teşvikiyle Türk 3. Ordusu’na karşı faaliyete geçerler. 29/30 Ağustos 1916’da bir kısım Dersim aşireti ile Ermeni çeteleri birleşerek Çemişgezek’e saldırırlar. Yöre halkı başka yerlere göç etmek zorunda kalır” ( Suat Akgül, Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler, s. 111)  Her şey tüm çıplaklığıyla ortada. Boylu boyuna ihanete bulaşmış olan Binbaşı Mustafa, Binbaşı Nuri ve Alişer gibi adamlar Dersim ve Koçgiri’nin de başına olmadık belaları getirmişlerdir. Emperyalizmin yeni piyonları, TC ve Cumhuriyet, Atatürk düşmanı olmuş olan şimdinin bölücüleri ve Alisiz Aleviciler işte böyle hainlerin yaptıklarından, övünç duymaktadırlar. Onları örnek adamlar olarak halkımıza sunmaktadırlar. Hâlbuki Aleviyim diyen her insan, en önce Ali’yi sevmeli, Atatürk’ü, vatanını sevmelidir. Alevilik bilinci ve ahlakı tarihten aldığımız derslerimiz bize bunu emretmektedir. Tıpkı Cemalettin Çelebi, Sıtkı Baba, Gülağa, Diyap Ağa, Âşık Veysel, Mahsuni Baba ve Kamer Genç gibi önderlerimizin yaptıkları gibi. Başta emperyalizme karşı kararlı duruş, Atatürk ve Cumhuriyet Devrimlerini kararlı şekilde savunan güçlü birer vatanseverler olmalıyız.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER