© Alevi Ocağı

İMÂM ALİ'NİN (A.S) ŞEHÂDETİ

İMÂM ALİ'NİN (A.S) ŞEHÂDETİ

ALİ RIZA SABİRİ yazdı…  İmâm Ali'nin (a.s) Şehâdetle Müjdelenişi 992- Resulullah (s.a.a): "Ya Ali, seni şehâdetle müjdeliyorum. Hiç şüphesiz sen, benden sonra mazlum olacaksın ve öldürüleceksin." Hz. Ali (a.s) "Ya Resulallah dedi, bu benim dinimin selamette kalmasıyla birlikte mi olacak?" Allah Resulü (s.a.a) cevabında "Evet dininin selametiyle birlikte olacaktır!" buyurdu.1 993- Senetli bir rivâyette Âişe'den şöyle nakledilmiştir: Peygamber'i (s.a.a) gördüm ki Ali'yi kucaklayarak öptüğü hâlde şöyle buyurdu: "Babam feda olsun, o yalnız kalacak şehide!" İmâm Ali'nin (a.s) Ölüme Karşı Tavrı 994- Bir hadiste Hz. Ali'den (a.s) şöyle nakledilmiştir: Vallahi Ali b. Ebî Tâlib, çocuğun annesinin göğsüne olan düşkünlüğünden daha çok düşkündür ölüme!3 995- Esbağ b. Nübâte diyor ki, Emirü'l-Müminin'e (a.s), 'Resulullah (s.a.a) sakalını boyardı, siz neden boyamıyorsunuz?' diye sorduğumda, şöyle buyurdu: Ümmetin en bedbahtını bekliyorum ki sakalımı başımın kanıyla boyasın! Bu, Habib'im Resulullah'tan (s.a.a) bana verilen bir haberdir. İmâm Ali'nin (a.s) Şehadete Karşı Tavrı 996- Kundûzî'nin Yenâbîü'l-Mevedde kitabında şöyle nakledilmiştir: Hz. Ali'nin (a.s) mübarek başına (İbn Mülcem'in) darbesi değdiğinde, şöyle seslendi: "Kâbe'nin Rabb'ine andolsun ki kurtuldum!" 997- Emirü'l-Müminin'in (a.s) İbn Mülcem melundan darbe aldığında İmâm Hasan'a (a.s) hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Allah'a andolsun ki kurtuldum. (Yavrum,) baban bu günden sonra artık bir kötülük görmeyecektir! İmâm Ali'nin (a.s) Ziyaretinin Sevabı 998- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s), babaları kanalıyla Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Kim, vefatından sonra Ali'yi ziyaret ederse, cenneti hak etmiş olur.5 999- İmâm Cafer-i Sâdık (a.s): Hiç şüphesiz, Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) ziyaretçisi, dua ettiği zaman, göğün kapıları açılır. O hâlde, bu hayrı idrak etmekten (gaflet etme,) uyuma! 1- Resulullah'ın (s.a.a) bir hadisine işarettir ki orada Hz. Ali'nin katilini "Gelmiş geçmiş insanların en bedbahtı" olarak tanıtmaktadır. 1000- Senetli bir rivâyette Ebû Şuayb-i Horasanî'den şöyle nakledilmiştir: İmâm Ebu'l-Hasan Ali Rızâ'ya (a.s) dedim ki: "Acaba Emirü'l-Müminin Ali'nin (a.s) ziyareti mi daha faziletlidir, yoksa Hz. Hüseyin'in (a.s) ziyareti mi?" İmâm (a.s) cevabımda şöyle buyurdu: "Hz. Hüseyin kederler içinde şehit edildi; bundan dolayı kederli ve sıkıntılı bir kimse onun ziyaretine gelirse, Allah azze ve celle'ye yakışan, onun sıkıntı ve kederini gidermektir. Emirü'l-Müminin'in (a.s) ziyaretinin, Hz. Hüseyin'in (a.s) ziyaretine olan üstünlüğü, Hz. Emirü'l-Müminin'in, Hz.Hüseyin'e olan üstünlüğü gibidir…” 1001- Hüseyin b. İsmâil-i Sımyerî, İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s) şöyle nakletmiştir: Kim, Emirü'l-Müminin'i (a.s) yaya olarak ziyaret ederse, Allah, onun için her adıma bir hac ve bir umre sevabı yazar; eğer ziyaret dönüşü de yaya olarak dönerse, Allah, onun için her adıma iki hac ve iki umre sevabı yazar! İmâm Ali'nin (a.s) Şehâdet Tarihi ve Yeri Şöyle rivâyet edilmiştir: İmâm Ali (Allah'ın salavatı onun üzerine olsun), Hicret'in 40. yılında Ramazan ayından dokuz gece kaldığı bir sırada, Cuma gecesi Kûfe'de şehit olarak dünyadan göçmüştür. O sırada İmâm (a.s) 63 yaşındaydı. Mübarek türbesi Necef'tedir. İmâm'ın (a.s) katili Abdurrahman b. Mülcem'dir. (Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun) el-İrşâd ve diğer bir çok tarih kitabında nakledildiği üzere, Hz. Emirü'l-Müminin Ali (a.s), Hicretin 40. yılında Ramazan ayının 21. gecesi, bir Cuma gecesinde İbn Mülcem'in (lanetullahi aleyh) 19. gecede Kûfe mescidinde vurduğu kılıç darbesinin etkisiyle şehit olmuşlardır. İmâm (a.s), şehâdet sırasında 63 yaşındaydı. Dipçe: Bu yazı, Yazarın 1001 Hadis Işığında İmam Ali adlı kitabından alınmıştır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER