© Alevi Ocağı

OKUMAKTAN ZARAR GELMEZ

OKUMAKTAN ZARAR GELMEZ

TUNCAY ALTUN yazdı... Ağzı olan konuşuyor. Herkes her konuda konuşuyor. Her konudan anlıyor. Haddini bilmek denen kavram raflarda tozlanmaya bırakıldı. Bir konu hakkında konuşabilmek ve fikir beyan edebilmek için öncelikle o konuyu araştırmak hakkında detaylı bilgi edinmek gerekir. Ancak günümüzde araştırmak denilirken birilerinden duymak anlaşılıyor. Okumak hiç ele alınmıyor. Kestirmeden gidildiği sanılıyor ama vaziyet hiç te öyle olmuyor. Yüce Yaratan’ın bize ilk emri “İkra yaratan rabbinin adıyla (Alak /1) ” dır. Yüce Rabbimiz kullarının okumasını yani ilim öğrenmesini emretmektedir. Okuyan insan dolmaya başlar. Doldukça araştırmaktan ve öğrenmekten zevk alır. O artık başkalarını etkisinde kolayca kalmaz. Analiz eder, düşünür… İnternet ortamında bir konu paylaştığınızda alta yazılan yorumlardan bıkmayan var mıdır? Siz halk bir şeyler öğrensin, bilgimi paylaşayım diye masumane bir duyguyla bir şeyler paylaşırsınız. Bir de bakarsınız ki sandalyeye oturup masayı kendine çeken kişilerce yorumlar yazılmış. Bir tartışma ortamı oluştururlar. Kardeşim her salataya maydanoz olmak zorunda mısın? Oku geç. Hatta beğenmiyorsan okuma. Üstüne üstlük birde trol bilmecesi var. Bir siyasi partinin, görüşün kadrolu personeli gibi internet ortamında gezinen ve sağa sola çatan tiplemeler internet sitelerinde yoğun bir mesai harcıyor. Paylaşım yapanları yıldırmak için sahte hesaplardan gayri ahlaki cümleler kullanılıyor. İnsanlar fikirlerini konuşamaz, paylaşamaz oldu. Hep gerginlik hep gerginlik. Bizi alkışlamalısınız, bizim fikrimizde olmalısınız, nasıl olurda bizim gibi düşünmezsiniz… Bizden değilsen hiçbir şeyde hakkın yok, sen hastalıklı bir yaratıksın, dışlanmalısın hatta yok edilmelisin… Bu ayrılıkçı dili kim kullanırsa kullansın yolu İslami değildir. Bu görüş tarzı okumayan cahil kesimler arasında yaygındır. Okuyan, ilim tahsil eden kişiler karşı tarafın yerine kendini koymayı becerebilir. Buna empati denir. Hz Mevlana’nın dediği şu cümleye dikkat etmek gerekir: “ Bir delil ile 40 âlimi yendim ama 40 delil ile bir cahili yenemedim.” Maalesef durum bu. Bir kişi bilmediğini bilmiyorsa onda alıcılar kapalıdır, ona bir şey öğretilemez, o ikna edilemez. Ortalık böyle kişilerle dolu. O kişilere bir şey öğretmeye kalktığınızda başınıza gelmeyen kalmaz. En basitinden sinirleriniz bozulur. Hem de tıka basa. Selam ve dua ile.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER