© Alevi Ocağı

YOL ERLERİ ALİ'SİZ ALEVİLİK FİTNESİNİ ANLATTI

YOL ERLERİ ALİ'SİZ ALEVİLİK FİTNESİNİ ANLATTI

Çepni Dernekleri Federasyonu tarafından İstanbul’da düzenlenen Yörük Türkmen Çepni Toyu’nda, Alevilik asimilasyon, siyasallaşma ve Ali’sizlik tartışıldı.

Çepni Dernekleri Federasyonu, 5-8 Ocak tarihlerinde İstanbul’un Maltepe ilçesinde Yörük Türkmen Çepni Toyu düzenledi. Yörük Türkmen Çepni Toyu kapsamında düzenlenen konferansta Alevilik ve Alevilerle ilgili konular da masaya yatırıldı. Düzenlenen konferansta, Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı Serçeşme Vakfı Başkanı Hüseyin Hürrem Ulusoy, Ocakzadeler Meclisi Sözcüsü Ali Timurtaş Özmen ve Cem Vakfı Genel Müdürü Ali Rıza Özkan “Aleviliğin asimilasyonu, siyasallaşması ve Ali’sizlik” başlığı altında birer konuşma yaptılar. Konferansta ilk sözü Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhı Serçeşme Vakfı Başkanı Hüseyin Hürrem Ulusoy aldı. Ulusoy, baskın bir unsurun kendisinden daha zayıf olan bir kültürü kendine benzeştirmesinin asimilasyon olarak tanımlandığını belirterek, Almanya’da Alman Aleviliği yaratılması sürecine asimilasyon örneği olarak dikkati çekti. Konuşmacılardan ikinci olarak söz alan Ocakzadeler Meclisi Sözcüsü Ali Timurtaş Özmen, bu konferansın konu başlıklarının, Ocazadeler Meclisi’nin kuruluş gerekçeleri olduğunu belirterek, Ali’sizliğin temel nedeninin imansızlık olduğunu vurguladı. “İman etmeyen kişi, bilerek ya da bilmeyerek inammadığına karşı direnir ya da inammayanlarla birlikte olur” diye konuşan Özmen, Hz. Ali’ye tartışma konusu yapan, Alevi ibadet erkanlarını değiştirmeye kalkışan, Aleviliği bir kültür ve yaşam biçimi düzeyine indirgeyenlerin Alevilikte asimilasyonun figürleri olduğunu belirtti. Konferansın üçüncü konuşmacısı Cem Vakfı Genel Müdürü Ali Rıza Özkan ise, Ali’sizliğin iman ve itikatla ilgili bir tartışma konusu olmadığını, tam tersine emperyalistler tarafından hazırlanan siyasi bir proje olduğunu öne sürdü. 1993 yılında yaşanan Sivas katliamı ertesinde Alevilerin şehirlerde ibadet mekanları kurarak kendilerini görünür hale getirdiklerini söyleyen Özkan, ağırlıkları süreç içerisinde giderek daha fazla hissedilmeye başlanan Alevilerin toplumsal hayata katılımlarını etkisiz kılmak, dejenere etmek, hatta önlemek ve bir çatışma unsuru olarak istismar etmek amacıyla Ali’siz Alevilik diye bir proje üretildiğini belirtti. Ali’siz Alevilik fitnesini ortaya ilk atanların Alevi olmadığını, ama bu projenin öncelikle Alevi aydınları manipüle etmek üzere sistematik ve organize bir saldırı olduğunun altını çizen Özkan, “Yapılmak istenen Alevilerin şehirlerdeki varlığının bir şekilde dejenere edilmesidir. Asimilasyon dediğimiz şey tam da budur. Ali’sizlik esasen bir asimilasyon projesi, Alevilerin yok edilmesi projesidir.” dedi. Bu projenin Emevilerin İslam içerisine soktuğu Hz. Ali ve Ehl-i Beyt düşmanlığı fitnesi ile örtüştüğüne dikkat çeken Özkan, bugün de küreselci emperyalist çevrelerin, bütün Orta Doğu’ya ve Türkiye’ye karşı projelerinde etnik çatışmalar çıkarmak ve buradaki ulus devletleri yıkmak üzere hazırladıkları projede aynı fitneyi kullandıklarını vurguladı. Alevilerin Cumhuriyet’e sarılmalarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ü sahiplenmelerinin temelinde hukuk devleti içerisinde güvenli yaşama arzusu olduğunu belirten Özkan, Ali’sizlerin Aleviler içerisinde Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapmalarının da emperyalist projenin parçası olduklarını kanıtladığını söyledi. Özkan, “Geçen haftalarda Yenikapı’da adı kurultay olan bir şey gördük. O kurultayın sonuç bildirgesi PKK’nın sloganıyla bitiyor. Yani Aleviyim diye toplanan insanlara PKK’nın sloganı attırılıyor. Bu projenin siyasi bir proje olduğunu anlamamız için bu açık bir örnektir” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER