Hz. HÜSEYİN’E SELAM OLSUN

680 yılı 10 Ekim günü Kerbela’da insanlık tarihinin en acımasız en zalim katliamı yaşandı.Kerbela çölünde o Fırat’ın kıyısında acımasızca öldürenler Hz. Muhammed’in evlatlarıydı. Yani Ehli Beyit’iydi. Savunmasız masum bebeklerden yaşlı insanlara kadar, küçücük bir insan topluluğuna on bin kişilik orduları göndererek “Vurun” emrini veren ise devrin Halifesi Ebu Süfyan’ın torunu Yezit’ti. Halife Yezit’in emrini bire bir uygulayan vali ve komutanları ise Kufe ve Basra’da uzun yıllar buyunca Emevi Halifeleri için halka kan kusturan Taif’li Sakif kabilesi mensuplarıydı. Bu iki kabilenin lider takımı Hz. Muhammed’in can düşmanlarıydı. Mekkeli Ümeyye ve Taifli Sakif kabilesi Hz. Muhammed’e karşı her türlü işkence ve kötülüğü yapmak için en başından, sonuna kadar sahne almışlardır.610 yılından itibaren Hz. Muhammed’de en ağır şiddet uygulayan, işkence yapan ve öldürme kararını alan Mekke kodamanı Kureyş’in en irisi Ümeyyelilerdi. Onların eli kanlı ortakları da Peygamber’e acımasızca işkenceler yapan Taifli Sakif aşireti zorbalarıydı. İşte bu iki kabilenin adamları oğulları ve torunları Ehli Beyt düşmanlığına devam ettiler. Çünkü onlar adı gibi biliyorlardı ki, Hz. Muhammed’in programını, Peygamberin eşitlik ve adalet şiarını Ehli Bet’i devam ettirecektir. Onun için Fatma’yı öldürdüler, Ali’yi, Hasan’ı öldürdüler. Soyguncu iktidarlarını korumak için hiç tereddüt etmeden Kerbela’da acımasız katliamı yaptılar.Hz. Hüseyin ve evlatlarını, yani Peygamber evlatlarını gözünü kırpmadan katleden adamaların tarihi kökleri ve geçmişleri karanlıktır. Hz. Muhammed’in peygamberlik görevini aldığı 610 yılından itibaren egemen güçlerden çektiği acıları,632 yılı 15 Mart günü açıkladığı Gadiri Hum Hutbesini inkar ederek işe başlayan siyasal süreçle büyük bir kahraman ve Peygamberden sonra gelen ikinci İslam lideri Hz. Ai’nin daha işin en başında safdışı edildi. Peygamber ölür ölmez Ehli Beti’ne işkenceler yapılışını, Hz. Hüseyin’den önce küçük kardeşi Muhsin’in daha ana karnındayken katledilişini, annesi Hz. Fatma’nın ölümünün bedenine uygulanan darp sonucu olduğunu ve daha yaşanan nice nice haksızlıkları derinlemesine anlamadan bilmeden her yıl Hz. Hüseyin’in yasını tutmak Yezit’e lahanet okumak doğru bir şey ama, Hüseyince düşünmek istiyorsak , o zaman tarihi gerçekleri de okuyup kavramak da önem kazanmaktadır.Hüseyin’e kalkan o zalim eller , Mekke’de ki Ebu Süfyan torunu Yezit ve Mekke’de ki zalim tüccar düzeninin en büyük ortağı, Hz. Muhammed’de işkence yaparak kanlar içinde bıraktıran Taifi’in Sakifli zorbalarının oğulları, torunlardır. Hiç bir şey tesadüfi değildir. Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin, Hz. Fatma’nın yoldaşları olan Ebu Zerlerin, Ammar b.Yasirlerin ve daha nice yoksul devrimcinin kurduğu yeni düzeni yıkarak iktidarı tekrar geri alan Muuaviye ve ortaklarının devrim düşmanlığı onlara Kerbela’da en acımasız en vahşi cinayeti işletebilmiştir. Bu vahşetin ideolojik ve kültürel kökü 610 yılından beri Hz. Muhammed düşmanlığında yatar. 610 yılından itibaren Hz. Muhammed’e Hz. Ali’ye ,Hz. Fatma’ya ve daha sonra Selmani Farise’e, Ebu Zer’e , Ammar b.Yasir’e Sad Ubade’ye Kays b.Ubadeye, Eyub el- Ensari’ye, Muhammed b.Ebu Bekir’e, El Eştere ve diğer bir çok Hz.Muhammed yoldaşlarına düşmanlık yapıp katleden güruhun en son işlediği cinayettir Kerbela Vakası’dır.Bu uğursuz zalim süreç orada da durmayıp en vahşi şekliyle yüz yıllar boyunca devam edip gelmiştir. Çünkü “Ben sizi İslam adına yönetiyorum, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisiyim.” diyen halife denen zalim sultanlar sömürücü ve soyguncu sınıfın baş temsilcileriydiler. Saltanatları için gericiliğin, yobazlığın ve zulmün uygulayıcısı olmaya devam ettiler. Bu zalimlerin her zaman da hedefleri Ehli Beyt evlatları olmuştur. Bu da tesadüfi bir şey değildir. Ehli Beyt en önce ısrarla “eşitlik ve adalet” diyordu, onlar ise “Hayır önce Saltanat” dediler.Kerbela Şehitlerine kucak kucak selam olsun. Ruhları şad olsun. Onların Dedeleri Hz. Muhammed ve Anaları Hz. Fatma, Babaları Hz. Ali gibi zalimler karşısındaki dik duruşları ve teslim olmayışları, can pahasına da olsa zalime boyun eğmeyişleri tüm dünya ezilenlerine örnek olsun.