ALEVİLERİN YÜZ ELLİ YILLIK TARİHİ DURUŞU

ZEYNEL COŞAR yazdı...Bizzat Alevi Türkmenlerinin kurmuş olduğu Osmanlı Devleti tarihinde 1514 yılından itibaren İdrisi Bitlisi kışkırtmasıyla Yavuz’un başlattığı zulümler sonucu yüz binlerce Türk evladı katledildi.Yüzlerce yıl süren katliam ve sindirmeler yetmezmiş gibi bir de 1826 katliamı yaşandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun sonlarına doğru, 1876 ve 1908 meşrutiyet-demokrasi devrimlerinde, aydınlanma ve özgürlük mücadelesine önderlik yapanlar esas olarak Aleviler oldu.1300 yılında Pirleri Edebali, Kızıl Deli Ali Sultan, Abdal Musa, Geyikli Baba ve daha nice Horasan Pirimizin önderliğinde Kızıl Börklü yoldaşlarıyla el ele vererek kurdukları Büyük Türkmen Devleti Osmanlı, bir zaman sonra ne yazık ki yobazlığın tuzağına düşürüldü.Kendi aslına, yani Türkmen Alevi düşmanlığı, Osmanlıya adım adım gerileme ve çöküşü getirdi.Bir anlamda Alevilerin kurduğu çağının en ileri devleti, bir zaman sonra başlatılan Alevi düşmanlığı ile kaçınılmaz olarak yıkıma sürüklendi.Bu tarihin apaçık gerçeğine ne yazık ki böyle bakan insan çok azdır.Koca imparatorluğu kuşatan yobaz gericilik, devleti ve kurumlarını, eğitimini her türlü ilerici gelişmeden, devrimlerden uzak tutarak ortaçağ karanlığına doğru sürüklerdiler.Ve koca devleti yıktılar.Özellikle 1850 yılından sonra Balkan coğrafyasında yaşayan Alevi-Bektaşi Türkmenleri yurtları ve topraklarını bir bir kaybediyorlardı.O kötü gidişlere sebep olan padişahlara ve devşirmeci kapı kulu eyyamcı yönetici takımı ile yıkıma sebep olan gericilere karşı en önde, devleti kurtarmak için gerekli olan meşrutiyet ve devrimler için mücadeleye atılanlar yine Alevilerdi.Bu mücadelede her milletten ve mezhepten hatta farklı dinlere mensup yurtseverlerin, aydınlarla birleşerek en önünde yürüyenleri, hapislerde zindanlarda can verenlerin çoğu, Alevi Bektaşilerdi.Onlar Hürriyet Kahramanı Mithat Paşalardı, Vatan Yahut Silistre’nin simgesi Namık Kemallerdi, Büyük Vatansever Talat Paşalardı, Kurtuluş Savaşımızın Komutanı, Türkiye Cumhuriyetimizi kuran Mustafa Kemallerdi, Tunceli’de Diyap Ağa’ydı, Hacıbektaş Piri Cemaleddin Çelebi’ydi, Erzincanlı Balabanlı Gül Ağaydı.O gün bu gündür gericiliğe ve her türlü ırkçı, kafatasçı bölücülüğe ağa babalık yapan, koruyup kollayıp ortalığa salan emperyalistlere karşı Aleviler her zaman ülkesinin tam bağımsızlığını, aydınlanmayı savundular.***Anadolu ve Balkan topraklarında bu tavrın tarihi kökleri çok kuvvetlidir.Oğuz Türkmen Aleviler 1076 yılında Süleyman Şah önderliğinde Anadolu Selçuklu Devletini kurdular. Daha işin başında bu genç devleti yıkmak için, Bizans ve Vatikan Yobazlığının kışkırtmaları ile 1096 yılından itibaren Batı’dan gelen Haçlı Ordularına karşı yine Aleviler savaştı.Bu savaş yüz yıl sürdü.Yüz yıl boyunca Aleviler yüz binlerce evladını şehit verdiler.Bıkmadan usanmadan, kışkırtılmış gerici, işgalci Haçlı Haydutlarına karşı savaştılar.Arkasından 1243 Kösedağ savaşı sonrasında Moğol işgali oldu.Yine Baba İlyas’ın yoldaşları Oğuz Türkmen Halkı bu işgalciye karşı savaştılar.O katillere Anadolu’yu dar ettiler. Antalya Karaman-Teke yöresinden Akdeniz- Ege dağlarına çekilerek, Anadolu’nun batısında bir set oluşturarak Kastamonu Karadeniz’e kadar geniş bir alanı savaş ve mücadele hattı yaptılar.Sonuçta Moğol işgalcilerine karşı kahramanca mücadelede işgalcileri takatten düşürerek kovanlar Aleviler oldular.İşte bu tarihsel mirasımız bizlere hep ışık oldu. İşgalcilere karşı bağımsızlığı, gericiliğe karşı ilericiliği, aydınlanmayı, haksızlığa karşı adaleti ve eşitliği, mezhep ve ırk ayrımı yapmadan, diğer kitlelerle bir olarak, en kararlı şekilde Aleviler savundular.Âşık Veysel Baba’nın bilgece ifade ettiği gibi “Dava insanlık davasıdır” diyerek mücadelesine devam eden Aleviler şanlı bir tarihe sahiptirler.Bu mücadeleler sırasında Alevi bilincine ve ahlakına sahip olmayanlarda çıkmıştır. 1514 yılında Yavuz’la, İdrisi Bitlisi ve Bıyıklı Mehmed Paşa ile işbirliği yapan Dersimli Pir Hüseyin gibi, 1916 Mart ayında Ruslar ve TAŞNAK Çetesiyle işbirliği yapan ihanetçi Nazmiye Ayaklanmacıları, 1920-1921’de emperyalist proje olan Kürt Teali Cemiyeti piyonu Koçgiri ihaneti gibi örnekler olmuştur.Ama bu tür zıp çıktılar Alevileri doğru yoldan şaşırmamıştır.