Zeynel Coşar yazdı...
Aleviler tarih boyunca çağlarının Muaviye’si ve Mervan’ı olan saltanatçılara, günümüzde de emperyalistlerin ve onların piyonu işbirlikçisi gerici yobazların, bölücü çetelerin hep hedefi oldular. Elbet ki böyle olacaklardı. Çünkü onlar “ Ya Muhammed, Ya Ali” diyerek bugünlere geldiler. Hz. Fatma’nın, Hz. Ali ve Hüseyin’in yolunda gidenlerin bize bıraktığı miras, sultanlara, zorbalara, zalimlere ve gericilere karşı başı dik durmaktır. O büyük önderlerimiz zalimlere boyun mu büktüler? Haksızlığın ortakları mı oldular? Hayır. Onlar hep eşitlik, adalet ve insanlık davasının yılmaz savunucusu oldular. Her türlü baskı ve zalimliğe boyun bükmeyerek, karşı durdular. Çağımızda tüm kötülüklerin babası, gericiliğin ve bölücülüğün koruyucusu, havamızı, suyumuzu, toprağımızı zehirleterek şu güzel dünyamızı yıkıma götüren ve bütün mazlum halkları sömüren, Irak ve Suriye’de Yemen ve Libya’da yaşananlarda olduğu gibi birbirine kırdıran, bölen parçalatan emperyalist kodamanlardır. Mahsuni Baba boşuna mı “Amerika Katil Katil” diye haykırdı?En son şu “Alevilik İslam dışıdır” ve “Ali’siz Aleviliği” zırvalarını da icat edenler Batılı Emperyalistlerdir. Bir Alevi atasından, dedesinden, pirinden ne görmüşse onu yapmakla yükümlüdür. Peygamberimize, Ali’mize, Pirlerimize, Geleneksel Aleviliğimize düşmanlık yapan piyonları, işte bu emperyalist güçler karşımıza sürdüler. Emperyalistler, tarihimizi ve niteliğimizi iyi tanıyorlar. Dediler ki “Arkadaş bu Aleviliği bozmamız gerekiyor. Bunlar Ali’yi ve Atatürk’ü çok seviyor. Böyle giderse Türkiye’nin canına okuyamayız. PKK denen bölücü piyonumuzla iyi iş beceriyoruz. Öte yandan. Atatürk ve Laiklik düşmanı gericiliği de Yeşil Kuşak Projemizle, Ilımlı İslam ve BOP ile çok mesafeler kat ettik. Ama halen daha Atatürk ve onu savunan büyük kitle ile el ele veren en dirençli kanat Alevilerdir. Bu kanadı kırmalıyız. Bu Aleviler var olduğu sürece biz Türkiye’de istediğimiz hedefe ulaşamayız. “BOZUN ŞU ALEVİLİĞİ, ŞAŞKINA ÇEVİRİN, DAĞITIN ALEVİLERİN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ” dediler. İnanın ki olay bu kadar basit ve bir o kadar da gerçektir.Aleviler, asırlar boyunca her türlü gerici komplo ve tertiplerle en acımasız katliamları gördüler. Dünya üzerinde yüzyıllarca Muaviye yolundan giden sultanların hedefi oldular. Kırılıp katledilse de inancından ve Muhammed’inden, Ali’sinden vaz geçmeyerek ayakta kalan böyle bir halk, az bulunur. Aleviler bu kadar zulme ve kırıma rağmen nasıl oldu da ayakta kalabildiler? Onlar çok sağlam bir bilinç, inançla ve irfanla, “Hak Muhammed Ali” diyerek ayakta kalabildiler. Her zorluğu bu bilinçle alt ettiler. Şimdi de Atatürk’ün devrimci, Laiklik bilincini bu mirasın üstüne koydular. İnancı ve itikadı bu kadar sağlam olan, Türkiye Cumhuriyetinin Laiklik ve Aydınlanma Devrimini kararlılıkla savunan, “ 72 Milleti Bir Nazarda Görerek” ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan Atatürk’ün çizdiği Büyük Türk Milleti Davasının en kıymetli savunucusu olan Aleviler her zaman emperyalistleri korkutmuştur. Batılı Güçler bu nedenle Ali’siz Aleviliği icat ederek piyonların eline verdiler. Alevilerin yollarına kahpe bir el bombasını attılar. Ama Aleviler yine tarihten aldıkları büyük bir şuurla, ilim ve irfanla, Hak Muhammed Ali yolunda, Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaş Velilerin, Ahi Evranların, Edebalilerin, Pir Sultan Abdalların ışığında giderek bu belayı def edeceklerdir.İşte böylesine karmaşık ve tuzaklarla dolu bir dünyada Aleviler ne yapmalı? Aleviler bugün ki krizi aşmada neleri örnek almalılar? Seyit Rıza adındaki kendini dünyanın merkezinde gören, önceleri Diyab Ağa’nın kontrolünde olumlu bir yol izlerken, o büyük insan Diyab Ağa öldükten sonra, feodal düzenin ağababası ve Cumhuriyet’e başkaldıran gerici Seyit Rıza’yı mı, devrimci ve vatansever, bilgili tarihi gelişmeyi doğru kavrayan, halkını yanlışlardan koruyup kollayan ve ileriye götüren Diyab Ağa’yı mı örnek alsınlar. Hacı Bektaş Piri Cemaleddin Çelebi’yi mi, yoksa Koçgiri ihanetini planlayan bölücü piyonu Nuri Dersimi ve Ali Şer’i mi örnek alsınlar. Aleviler son yüz yıl önce doğru tutum alan Diyap Ağaların, Alevilerin Piri Cemaleddin Çelebilerin gittiği yolda giderek selamete kavuşurlar. Bu iki önderimiz, hiç tereddüt etmeden Atatürk’le omuz omuza, Sünni-Alevi demeden, Anadolu’yu birleştirip, kadınıyla erkeğiyle el ele vererek, mezhep ayrımı ve etnik bölücülüğün peşine takılmadan, ülkemizin tüm ilerici ve vatansever güçleriyle omuz omuza olup birlik ve dirlik içinde Kurtuluş Mücadelesini verdiler. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşını, Cumhuriyet Devrimlerini iyi kavramamız gerekiyor. O dönemlerde neler olmuş, neler yaşanmış, Alevi önderleri ne yapmışlar? Bütün bunları iyi bilmemiz gerekiyor.Hayat 1400 yıl önceki dönemde ki gibi halen daha Hz. Ali, Muaviye kavgasının durağına beklemiyor. Hayat dinamik ve devinimci bir yapıdır. Her gün ve her yıl, her çağın kendine has sorunlarıyla sahneye çıkıp oyununu oynuyor. Diyab Ağa gibi, Cemaleddin Çelebi gibi, Âşık Veysel gibi, “Amerika Katil Katil” diye haykıran Mahsuni Şerif gibi bu çağları ve dönemleri iyi kavradığımıza zaman, doğru yolda yürürüz. Bu tarihi köklerimizden koparsak yem olur gideriz.Bu makalenin devamında sizlere yüz yıllık Türk Tarihi’nde yaşanan altüst oluşlar sırasında yani Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet Devrimleri dönemi sırasında, yaşan tarihsel süreçte başta Cemaleddin Çelebi ve Diyap Ağa olmak üzere diğer Alevi önderlerimizin duruşlarını, tutumlarını ve o geleneğin bugüne yansıyan duruşlarını ele alacağım. 1914 yılından itibaren Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’mızda yaşanan süreçte Alevi önderlerimizin emperyalizme taviz vermediler. Tüm yurttaşlarımızla kol kola vererek birlik beraberlik içinde vatanı işgal eden emperyalistlere direnmiş olan Kuvayi Milliye’ye bayrağı altına koşmalarını, Atatürk’e ve Laik Cumhuriyet’e sahip çıkmalarını anlatacağım. Tipik bir Muaviye ve Harici Fitnesi olup, Türkiye ve Atatürk düşmanlarının peşinde bir kuyruk olmaktan başka bir şey yapamayan, nerede bir bölücü ve ihanet hareketi olmuşsa onları sahiplenen “Alisiz Aleviliğin” de sahiplendiği o ihanetçi örnekleri de tarihteki köklerine değinerek anlatmaya çalışacağım.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.