CUMHURİYET VE ALEVİLER

BİSMİŞAH!..ALLAH!..ALLAH!..VAKİTLER HAYROLA, HAYIRLAR FETHOLA, ŞERLER DEFOLA, ZALİMLER BERBAT OLA, MÜNKİR MÜNAFIK MAT OLA, MAZLUMLAR ABAD OLA.OTURULAN YERİ PAK VE YENİLEN LOKMAYI DA HAK VE HELAL EDE.73 MİLLETE BİR NAZARLA BAKANLARDAN EDE.HAKK MUHAMMED ALİ, ONİKİ İMAM, ONDÖRT MASUMU PAK, ON YEDİ KEMERBEST GÖZCÜMÜZ VE BEKÇİMİZ OLA. GÖRÜNÜR VE GÖRÜNMEZ KAZADAN VE BELADAN KORUYA.ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA ŞEHİT VERDİĞİMİZ 37.975 ŞEHİDİMİZ İLE BU SAVAŞA KATILIP YA DA MUZAFFER ORDUMUZA DESTEK OLUP DA ARAMIZDA BULUNMAYAN BAŞTA GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI OLMAK ÜZERE TÜM CANLARIMIZIN RUHLARI ŞAD, MENZİLLERİ MÜBAREK, YATTIKLARI YER NUR VE MEKANLARI CENNET OLA!.. CÜMLEMİZİ, EVLİYALARIN VE ENBİYALARIN HÜRMETİNE, YÜCE ALLAH’IN, HZ.MUHAMMED MUSTAFA’NIN VE EHLİBEYTİNİN ŞEFAATINDAN MAHRUM EYLEME!..DİL BİZDEN, NEFES CEDDİM KOLUAÇIK HACIM SULTAN’DAN VE SERÇEŞMEMİZ PİR HÜNKAR HACI BEKTAŞ VELİ’DEN OLA.GERÇEĞE HÜ !.. MÜMİNE YA ALİ !..ALEVİLİK, HER DÖNEM İSLAM’DA AYDINLANMAYI VE İLERLEMEYİ TEMSİL ETMİŞTİR!..1400 YILDIR YAŞANANLARA BAKTIĞIMIZDA DA BÖYLE DE OLDUĞU GÖRÜLÜR!..VELAYETİN NURU İMAM ALİ İLE BİRLİKTE İSLAM’IN ZAHİR (YANİ GÖRÜNEN) ANLAMI DIŞINDA KALAN BATIN (GİZLİ) ANLAMI, MÜMİNİN YOLUNU AYDINLATMAYA BAŞLADI!..ALEVİLİK, İLMİN ŞEHRİ OLAN HZ.MUHAMMED DEMEKTİR!..ALEVİLİK, İLMİN KAPISI OLAN İMAM ALİ DEMEKTİR!..ALEVİLİK, VELAYETİN NURU OLAN ON İKİ İMAM DEMEKTİR!..İMAM ALİ’yi izleyen 11 İMAM da Sıratel Müstakim’i (yani Dosdoğru Yolu) aydınlatmakla görevliydi ve bu görevlerini hakkıyla tamamlayıp Velayet bayrağını evlatlarına teslim ettiler.13. yüzyıla gelindiğinde, Ehlibeyt’in Velayet bayrağını taşıyan evlatları da başta Hünkar Hacı Bektaş Veli ve ceddim Koluaçık Hacım Sultan olmak üzere olmak üzere Horasan Erenleri, Anadolu’yu hem bizim için vatan yaptılar hem de Hz.Muhammed’in ve Ehlibeyt’in nurunu bu topraklara sonsuza değin yaşayacak şekilde nakşettiler!..13. yüzyılda, dünya toplumları karanlık bir çağı yaşarken, Horasan Erenleri ve Hakk Aşıkları Anadolu’yu sevgi ve barışın hakim olduğu bir yurda dönüştürmüşler ve herkes için umut oldular. Günümüzde de halen onların yaptıkları ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz!..Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı İmparatorluğu açısından bittiğinin ilanı olan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi sonrası Emperyalistlerin ülkemizi işgali ile başlayan ve Osmanlı Saltanatı’nın yani monarşi rejiminin 1 Kasım 1922’de kaldırılmasına karar verildiği güne kadar kimse Cumhuriyet ilan edileceğini bilmemektedir. İttihat Terakki geleneğinden gelen kimsenin cumhuriyet diye bir planı olduğuna dair bir bilgi bulamadım. Sadece bir kişi vardır. O da Hünkar Hacı Bektaş Veli Evladı ve Hacıbektaş Postnişini olan Ahmet Cemalettin Çelebi. Bu olayı anlatmadan geçemeyiz. Tarih, 23 Aralık 1919’dur. Atatürk, yanında Hüseyin Rauf, Mazhar Müfit, Hakkı Behiç ve arkadaşları vardır ve Mucur Kaymakamı Cevat Bey’i de yanlarına alarak Hacıbektaş’a gelirler. Daha önceleri iktidarda olan İttihat ve Terakki Partisi’nin güçlü isimlerinden Enver ve Talat paşa da Hacıbektaş’a uğramışlar, ancak Ahmet Cemalettin Çelebi onları sade bir şekilde dergâh selamlığında karşılamıştır.Cemalettin Çelebi, Atatürk ve diğer heyet üyelerini daha uzak olan Beştaşlar’da karşılayarak özel konağa götürmüştür. Cemalettin Efendi’nin oğlu Hamdullah Efendi’nin odasında bir cem düzenlendi. Atatürk, Hacıbektaş’ta bir gece kaldı. 24 Aralık’ta heyet dergâhı gezdi. Türbe ve diğer önemli yerler ziyaret edildi. O sıra dedebaba postunda oturan Salih Niyazi Baba ziyaret edildi.Dergâhta Atatürk, Cemalettin Efendi, Salih Niyazi Baba ve diğer ileri gelenlerle özel bir toplantı yaptı.Hacıbektaş görüşmesindeki en ilginç konuşmayı Ahmet Cemalettin Çelebi’nin kardeşi Veliyettin Çelebi sonradan yakınlarına şöyle aktarmıştır:“Çelebi Cemalettin Efendi, M. Kemal Paşa’ya “ Paşa Hazretleri cesaretli ve basiretli idarenizde Türk milletinin düşmanı kahredeceğine inancımız sonsuz! Yüce Allah’ın milletimize müesser edeceği zaferden sonra Cumhuriyet ilanı düşünüyor musunuz?” M. Kemal Paşa da bunun üzerine “O mutlu günün ilanına kadar aramızda gizli kalmak kaydıyla, evet Çelebi Efendi Hazretleri” diye yanıtlar.Türbede M. Kemal Paşa’ya kılıç kuşatılıp yola kabul edilir. M. Kemal’in yolunda ve izinde olacaklarına, destek vereceklerine “yek vücut” olarak hareket edeceklerine ikrar verilir. Coşkulu bir karşılama gibi, uğurlama yapılır.Osmanlı padişahı, M. Kemal için; “vatan haini” olduğu gerekçesiyle hakkında idam fermanı çıkartırken Hacıbektaş dergâhındaki dervişlerin ise onun atının üzengisini öpüp, niyaz edip kutsamaları M. Kemal’i ve yol arkadaşlarını çok duygulandırmıştır. Savaş sırasında ayni yardımlar yanında dergâh kasasında bulunan 1800 altın da Ankara’ya gönderilmiştir.Atatürk ve Aleviler arasındaki bağ işte bu tarihte kurulmuştur.M. Kemal Paşa, Hacıbektaş dergâhı postnişini Veliyettin Çelebi için şöyle diyor: “Çok büyük insan... Onunla konuşunca adeta ruhum yıkanıyor.” Bu övgü sıradan bir sözden öte, köklü bir sevgi ve saygının ifadesidir.Aleviler, İmam Ali ve Ehlibeyt’e Kur’an’ın emri ve Hz. Muhammed’in buyrukları ile bağlanmışlardır. Hz. Muhammed’in buyruklarından üçü şöyledir : "Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebu Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allah’ı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allah’ı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allah’a düşmanlık yapmıştır” diğeri de “ Seni sevmek iman, sana düşmanlık ise nifaktır. Cennet’e ilk girecek olan seni sevenin, Cehenneme ilk girecek olan sana düşmanlık yapandır” ve diğeri de şöyledir : “Ali'yi sevmek ibadettir"Bu hadisler benzeri birçok hadis ve Kur’an emri gereği Ali tarafları olan Aleviler, İmam Ali’ye ve Ehlibeyt’e bağlandıkları ilk günlerden itibaren hep haksızlık ve zulüm ile karşılaşmışlardır. İmam Ali de “ Bir dağ bile beni sevse musibetlere uğrar ” demekle bu sonucu kendisini sevenlere daha ilk günden ilan etmiştir.Aleviler, 1400 yıldır her türlü haksızlığa, zulme ve katliamlara karşı direnirken Ehlibeyt’e olan bağlılıklarını da sürdürmüşlerdir.Mustafa Kemal de Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemeye çalışırken Alevi - Bektaşilerin desteğini almadan başarılı olamayacağını biliyordu. Çünkü, Anadolu Alevileri, Sünni imparatorluk olan, yüzlerce yıl zulüm ve katliam yapmış Osmanlı yönetimi ile barışık değillerdi. Padişaha, hilafete ve emperyalizme karşı savaşa girecek olan Mustafa Kemal ve arkadaşları için Aleviler işte bunun için çok önemliydi.Alevi – Bektaşiler de Atatürk’ü asla terk etmemişlerdir. Atatürk’e olan sevgimizi ve Ehlibeyt’e olan sevgimizi gönlümüze ve bu topraklara nakşettik. Bu sevgiden bizi hiçbir bölücü hain ve işbirlikçi kişi ve odaklar da koparamayacaktır.CUMHURİYET, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DEMEKTİR!..CUMHURİYET, VATAN DEMEKTİR!..CUMHURİYET, ULUSAL EGEMENLİK DEMEKTİR!..CUMHURİYET, EŞİTLİK DEMEKTİR!..CUMHURİYET, ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR!..CUMHURİYET, HAK, HUKUK, ADALET DEMEKTİR!..CUMHURİYET, İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ DEMEKTİR!..Aşk ileALİ TİMURTAŞ ÖZMENSERÇEŞME VAKFI veOCAKZADELER MECLİSİSÖZCÜSÜ