ZEYNEL COŞAR yazdı...
Kemah Boğazı’nda Bazı Dersimliler Askerimize Saldırdı
Her zaman söyledik, yine söylüyoruz, Dersim halkı vatanseverdir. Burada tartışma yoktur. Ama içlerinde parayla satın alınan bazı ağa ve aşiret reisleri ihanet etmişlerdir. Onların birer kötülük ve ibretlik belgesi olan eylemleri, hiçbir zaman Dersim halkımızı bağlamaz. Bugün de emperyalistlerin piyonu bütün bölücü ve gerici kesim ile Alisiz Alevici takımının tarihi kökleri ve kültürel kodları, almış oldukları ilham kaynakları, işte bu Nazmiye İsyancıları ve Kemah Boğazında yaşanan ihanetlere dayanır. Bugün ki bölücüler Rus ve Ermeni Taşnak katilleri ile bir olup, askerimize kurşun sıkan ihanetçilerden ilham almaktadırlar. O hainlerin resimlerini sözde “saygın kişilerimiz” diyerek İstanbul’da düzenlenen Tunceli Günlerinde duvarlara asarlar. Nazmiye İhaneti ve Kemah Boğazında askere kurşun sıkmalar yetmezmiş gibi, Koçgiri İhanetçileri de Kuvayi Milliyemize, Kurtuluş Savaşımıza kurşun sıktılar. Bu gerici ve bölücü ihanet hareketlerinden beslenen şimdiki bölücülerin nelere dayandıklarını iyi bilmeliyiz. Bunlar dün ki ihanetçilerden örnek alarak bugün de Irak’ta, Suriye’de ve ülkemizde emperyalist emellere alet oluyorlar. Alevilerin de başına da bela oldular.36. Piyade ve 28. Piyade Tümenimiz Kemah yolu girişindeki Çardaklı Boğazında Dersimli hainlerin saldırısına uğradı. Düşmanla anlaşmalı ve planlı olarak yapılan bu ihaneti önce Türk Genelkurmay Başkanlığı kitabında ve o günleri birer bir yaşayan Mareşal Fevzi Çakmak’tan, Kazım Karabekir’den ve daha sonra Erzincan işgalinde Rus birliklerine komutanlık yapan General Maslofski’nin yazdıklarına bakalım. Genelkurmay Başkanlığı Anlatıyor“ …24/ 25 Temmuz (1916)gecesi Kemah ile Eğin ( Kemaliye ) arasında ki yol Kürt eşkıya saldırılarına karşı bir müfreze tarafından korunmaktadır. Çardaklı boğazında Yerhan ve Beşgöze hanları ile telgraf haberleşmesi yoktur. Telgraf hattı Kürt eşkıyaları veya Rus süvarileri tarafından kesilmiş olabilir. ” (Say -356)…26 Temmuz 1916’da 36. Piyade Tümeni Cephesi’nde herhangi bir Rus hareketi yoksa da 2500 rakımlı Kazankaya güneyi ile Caferli doğusunda saklanan Kürt eşkıyalar ile 36. Piyade Tümeni arasında öğleye kadar muharebe devam etti. Caferli köyü ve civarı Kürtlerden temizlendi… Koruma altında Kemah boğazına ilerlemekte olan 28. Piyade Tümeni cephane kolu, Kürt eşkıyasının saldırısına uğradı. Kemah boğazında ki telgraf hattını Kürtler kesti… Fırat sol sahilinde dört Rus piyade taburu (153. Piyade Alayı) ile bir miktar süvari, 2 Ağustos 1916’da Brastik’ten Kemah’a doğru yürümektedir. Bu yürüyüş kolu Brastik’e geldiğinde Kürtler karşılamış ve kılavuzluk yapmışlardır”( say- 371) …3030 rakımlı Karadağ’ın savunma güvenini artırmak için Tırnak tepenin geri alınması hareketine geçen 84. Piyade Alayı’ndan bir tabur 3030 rakımlı Karadağ ve Tırnak tepe arasındaki Cankılıvank’taki Kürt eşkıyasının ateşi ile karşılaşmıştır. ( say-373)…3. Ordu karşısında Rus kuvvetlerinin ilerlemesi ve 2. Ordu karşısındaki hareket hazırlıkları, bu bölgede bozguncu faaliyetlerin artmasına, olayların çıkmasına neden olmaktadır. Bozucu faaliyetlerden bulunan Kürt eşkıyası arasına Ermeni eşkıyaları da karışmıştır. Bölgede şimdiden Ruslarla irtibat ve işbirliği kurma girişimleri vardır. ”( Genelkurmay Başk. Kafkas Cephesi, 3. Ordu Türk Harbi- say 380).Kemah İhanetini Rus Generali Maslofski AnlatıyorRusya Ordusunun çok önemi komutanlarından Maslofski çok ilginç birçok bilgileri verir. Bu bilgilerde Dersimli bazı kişilerin Ruslarla anlaşmalı ve ortaklaşa ne kadar iğrenç, ne kadar hainane işlere giriştikleri ortaya çıkıyor. “…Erzincan –Kemah Tarafı: Erzurum’un’ zıyaı( kaybedilişi )gibi bir çok feci ahval yaşandı. Kürt aşiretleri Türk kıtatına (ordusuna) karşı hasmane vaziyet alarak Türk ordusunun nakliye kollarına taarruz etmeğe başladılar. Dersim Kürtleri, Türklere karşı vaziyet takınmışlardı. Sağ cenah müntehasında(sonlarında) bulunan 36. Türk Piyade Fırkası üzerinde pek fena bir tesir husule getirmiş ve Kürtlerin bu cenah üzerinde hareketleri, Rusların taarruzları ile ahenk(ortaklaşa ) olarak yapılmakta olduğundan hüküm ettiklerinden mevzilerini terke başlamışlar ve yavaş yavaş kısmen Karasu nehrinin sol sahile ve kısmen de ufak bir köprüden geçmek veya yürümek suretiyle sağ sahiline çekilmeğe koyulmuşlardır. 153. Alayın(Rus alayı) avcı kıtaları düşmanın bu çekilişini görmeleri üzerine sadaalariyle (bağırarak) ileriye atılmışlar. Düşman kuvvetleri mukavamet edemiyerek kısmen süngü darbesi almış ve kısmen de Rusların takarrüplerini( mevzilere yerleşmelerini) beklemiyerek süratle çekilmeye başlamışlardır. Suyu geçen 36. Türk Piyade Fırkası kıtatı ricat(çekilme) edenler arasında büyük bir kargaşalık vukuua getirmekte idi. 153. Alay bilfasıla (aralıksız) Türkleri takip etmiş ve her iki Türk Fırkasının 5. Alayından pek çok esirler almakta idi. Bu sırada 9. Türk kolordusunun levazım müdürü para kasası ile beraber esir edilmişti “(General Maslofski- Umumi Harpte Kafkas Cephesi- say 175-176).Görüyor musunuz rezaleti!!!! Düşmanla işbirliği yapan bazı Dersimli hainlerin, Ordumuza tuzaklar kurarak yaptıkları hayasız saldırıları, Rus Generalini nasıl da sevindirmiş…Mareşal Fevzi Çakmak’ın AnlatıyorFevzi Çakmak Paşa’yı okuduğumuzda Çardaklı Boğazı’nda ölüm kalım mücadelesi sırasında yapılan kahpeliğin ne kadar acımasız olduğunu daha iyi anlarız. Fevzi Çakmak, 1916 Mart ayında Tercan – Karasu kuzeyindeki birliklere komutan olarak atanır. Kop Cephesi-Bayburt Hattı, Trabzon’a kadar olan bölgenin komutanı olan ve o acı günleri yaşayan Mareşal Fevzi Çakmak’ın 1936 yılında kurmay subaylara ders verdiği Yıldız Konferanslarında Erzincan İşgali ve sonrasını şöyle anlatıyor. “…26. Temmuz 1916: 36. Tümen ile 28. Tümenin koruduğu Kemah boğazına, Rus 153. Alayının saldırısı topçu ateşiyle durduruldu. 153. Alayın 156. Alayla takviye edilmesiyle tekrarlanan hücumlar ise kanlı bir şekilde püskürtüldü. Çemen(Çimen) dağına saldıran 4. Plaston tugayı da uzaklaştırıldı…27 Temmuz 1916: Rus 153. ve 154. Alaylar, 36 top ateşi desteğiyle Fırat ırmağının iki tarafına saldırdılar. Tunceli Kürtlerinin de 36. Tümenin gerilerine saldırmasıyla, 36. Tümen Fırat’ın batısındaki 2485 rakımlı Sine Dağına, 28. Tümen de Endihor dağına çekildiler. . . 28 Temmuz 1916: Kemah boğazında bulunan Rus 153. Alay, Fırat ırmağının doğusuna geçerek Tuncelililerle beraber, 36. Tümenin yancılarını uzaklaştırdılar. 154. Alay ise Fırat’ın batısında kalarak cephemize yanaştı…29 Temmuz 1916: 9. Kolordu önceden tuttuğu mevzide, Rus saldırılarını uzaklaştırdı. 10. Kolordu, Çemen dağından Rus saldırılarını püskürttükten sonra, karşı hücumla Kömür yönüne doğru sürdü “ (Fevzi Çakmak, Büyük Harp’te Şark Cephesi Harekatı, s. 392) Görüyor musunuz dur mu? Ordumuz canla başla düşmanı durdurmaya çalışıyor, hainler düşmanla bir olup arkadan vuruyorlar. Buna ihanet denmez de ne denir.Kazım Karabekir AnlatıyorKazım Karabekir Paşa, 2. Ordu Komutanlı’ğına verilmek üzere 1917 yılında hazırladığı Dersim Raporu’nda o dönem Nazmiye Ayaklanmasını, Elazığ’dan Erzurum hattına gitmek için bölgede geçen askeri birliklere saldırıp silahlarını ve cephanelerini almalarını ve Kemah Boğaz’ında 36. Tümen’e yapılan saldırıda Dersimli bazı aşiret liderlerin ismini de verir. Daha çok Bolatlı aşireti liderleri olmak üzere, saldırgan hainlerden bazıları şöyledir. “…Bolatlı Aşireti Rüesasından Çiriki Veli Ağa, 332’de(1916) 36. Fırka’ya(Tümene) taarruzda bulundu… Erilli(Arelli) aşireti Rüesasından(R) Danzik’li Nahiyesi müdürü Yörikzade Hasan Ağa Fırka 36’ya taarruz etti…. Bolatlı Aşireti Rüesasından Hasan Ağa’nın biraderi Mehmet Ağa aşiretiyle beraber 36. Fırka’ya taarruz etmiştir…. Bolatlı aşireti Reislerinden Seyithan 332’de(1916) aşireti ile beraber 36. Fırkaya taarruzda bulunmuştur… Şeyh Hüseyinlilerden Bal Uşağı Resi Seyid Han… Abbas Uşağı Reislerinden Pir Ahmet Ağa… Bolatlı Aşireti Reislerinden Dağnikli Veli Ağa, 32 ve 36 Tümenlere taarruzda bulundu… Bolatlı Aşireti Reislerinden Murtaza Ağa 32. Ve 36. Tümenlere saldırıda bulundu, Bolatlı Aşireti reislerinden Süleyman Ağa aşiretiyle birlikte 32. ve 36. Tümenlere taarruzlarda bulundu… (Kazım Karabekir, Kürt Meselesi, s. 100, 103).İhanetçilerin yaptıkları kötülükleri işte böyle bir şeydi. Ama ne yazık ki bundan ibaret değil, saymakla bitmiyor.Ruslar Bu Oyunu Taşnak Çetesi İle Denemişti, Ama OlmadıBazı Dersim aşiret liderlerinin Kemah Boğazı’nda 3. Ordu Birliklerine yaptıkları baskınların bir benzerini Rus Çarlığı daha önce 1915 yılı baharında Ermeni Terör örgütü olan Taşnaklar eliyle yapacaktı, ama olmadı. 22 Aralık 1914-6 Ocak 1915 günleri arasında yapılan Sarıkamış Kuşatma Harekâtı sırasında, beklenmedik bir baskın yiyen Ruslar şaşkına döndüler. Rus Ordusu bu savaşta 31 bin kayıp, on binlerce yaralı vermişti. Zaten daha savaş başlamadan önce 1914 Haziran’da Erzurum’da yapılan Uluslararası Büyük Taşnak Kongresinde delegelerin çoğunluğunun olası bir Rus ve Osmanlı Savaşında taraf tutmamayı, savaşa katılmamayı oylarıyla karar altına almasına rağmen, Taşnak Çete Reisleri hemen bütün bölgelerde gizlice Ermeni Gönüllü Alayları kurmak için çalışmaları başlattılar. Bu gerçeği Taşnak Çetesi Lideri Ohannes Kaçaznuni açık açık yazıyor. Birçok Ermeni gencini sınırdan geçirerek Rus Ordusu saflarına katıp askeri eğitim alarak gönüllü alaylar oluşturdular. Geri kalanların bir kısmı asker olup kışla ve savaş meydanlarından bozgunculuk yaptılar. Başta Sarıkamış Savaşında olduğu gibi, sürekli olarak 3. Ordu hakkında düşmana her türlü istihbarat verdiler. Geri kalanları ise da cephe gerisinde örgütlenip silah ve bomba eğitimleri yaparak, cephane depolayarak Erzurum, Erzincan, Trabzon, Bayburt, Sivas, Elazığ ve Van, Muş, Diyarbakır hattında yani 3. Ordunun arka planında isyanlar çıkartıp, ordumuzu besleyen ikmal yollarının geçtiği yerlerde ki yolları bozup köprüleri havaya uçurmak, telefon hatlarını kesip haberleşmeyi sabote etmek istiyorlardı. Rus Ordusu ile koordineli yapılacak bu eylemler 15 Nisan 1915 günü Van’ın işgaliyle bir anda hızlandı. Van işgali ile moral kazanan çete üyeleri, 3. Ordumuzun ihtiyacı olan silah, yiyecek ve askerlerin geçeceği her il ve ilçede ayaklanma girişimlerini başlattılar. Taşnak Çetesi, bir ay içinde yani Tehcir Kararının alındığı 24 Mayıs 1915 gününe kadar Van, Bitlis, Muş illerimizde tamamen sivil insanlarımızdan 131 bin kişiyi acımasızca katletti. Yapılan plana göre Rus Ordusu karşısında savaşan 3. Ordu’ya düşman saldırdığı zaman, arkasında da Taşnak Çetesi elamanlarının Sivas, Erzincan, Yozgat, Diyarbakır, Bayburt gibi kritik illerde başlatacağı sabotaj ve saldırılar sonucu, 3. Ordu’muzu çaresiz bırakarak, tamamen yok edilmesini sağlamaktı. İşte Rusların bu sinsi Taşnak Tiyatrosu, 1915 Ermeni Tehciri ile engellendi. Ama düşman boş durmadı. Bu sefer çıkar ve menfaatler karşılığında Ermeni Taşnakları ile iç içe girmiş olan bazı Dersim Çeteleri eliyle, o büyük oyunun bir parçasını Kemah Boğazı’nda yaptırdılar. İşin gerçeği budur. Ayrıca bu sinsi kalleş plan burada son bulmadı, bazı aşiret liderlerinin Rus-Ermeni Taşnak Çetesi ile yapılan iş ve el birliği, savaş boyunca Dersim Bölgesinde birkaç kez tezgâhlanmıştır.Nuri Dersimi Anlatıyor: Kemah’ta ki İhanetin arka yüzünü, gizli yönlerini daha açık seçik anlatıyor. “…Alişer Efendi, Koçgiri ve Dersim aşiretlerinin birleşmesini sağlayarak Osmanlı Orduları Sivas yöresinden atıldıktan sonra, Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etmeyi düşünüyordu…. Olayların gelişmesini bekleyen Alişer Efendi, Kürt lideri sıfatıyla Erzincan’da kalıyordu…Dersimliler Kemah boğazına çekilmekte olan 28. ve 36. Fırkaların( Tümenleri) çekilme hattı Dersimin Ovacık ve Gülap aşiretleri tarafından kesilerek, karşı koymaya çalışan Osmanlı subayları öldürüldü ve fırkalar teslim alınarak, askeri teçhizatları ellerinden alındıktan sonra serbest bırakıldı. ” (say. 124-125). … Alişer, 1914 Dünya Savaşı’nda Kürdistan’ın bağımsızlığı için Rus ordusuna katılarak, Koçgiri, Sivas, Malatya ve Dersim bölgelerinin Kürt temsilcisi sıfatıyla Rusya himayesi altında Özerk Kürdistan yönetimi kurulması için çalışmıştır. Rusların Erzincan’ı işgali sırasında, Alişer bir askeri birlikle Ovacık ilçe merkezine gelmiş ve orada Türk idaresini dağıtarak bir Kürt idaresi kurmuştur. Bu başarı, Rus ordularının Dersim’le irtibat noktalarını güven altına almıştı. ” ****Kürt liderlerinden Alişan ve Haydar’la görüşüp ve takip edilecek stratejiyi tespit etmek ve Dersimliler’le işbirliği kararlaştırmak üzereyken, 3. Ordu kumandanı Vehip Paşa Alişan ve Haydar’ı ordu merkezine getirerek gözaltına almış ve Dersim’le ilişkilerini kesmişti…Olayların gelişmesini bekleyen Alişer Efendi Kürt lideri sıfatıyla Erzincan’da kalıyordu…. Dersimliler her konuda Ermenilerle anlaşmışlardı…Ermeni ve Rus birliği kumandanının Koçan ve Şemkan aşiretleriyle, içeriği Osmanlı yönetimi tarafından bilinmeyen esaslar üzerinde görüşmelerde bulunarak gizli kararlar aldıktan sonra, Erzincan’a geri dönmesi, egemenlik ve ordu çevrelerini telaşa düşürmüştü…. Ovacık aşiretleri Pulu’daki Osmanlı hükümet memurlarını kovarak hükümeti işgal ettiler ve Erzincan’a bağlı( yani Erzincan ‘da ki Rus ordu komutanına bağlı) yerli bir Kürt hükümeti kurdular. Erzincan havalisindeki Kürt köylerini nüfuzları altına alan aşiretler merkezi yönetimle tüm ilişkilerini kesmişlerdi. Bu olaylar Dersim’de büyük sevinçle karşılandı…. ”( 115-126) …. Ruslar, Erzincan’ın kuzeyinden, Çardaklı boğazına inmişler ve 11 Temmuz(25 Temmuz)1916’da Erzincan düşmüştü. Ruslarla Dersimliler arasında Kürdistan üzerine görüşmeler başlamıştı. . Alişer Efendi, Koçgiri ve Dersim aşiretlerinin birleşmesini sağlayarak Osmanlı Orduları Sivas yöresinden atıldıktan sonra, Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etmeyi düşünüyordu…. Olayların gelişmesini bekleyen Alişer Efendi, Kürt lideri sıfatıyla Erzincan’da kalıyordu… Dersimliler Kemah boğazına çekilmekte olan 28. ve 36. Fırkaların( Tümenleri) çekilme hattı Dersimin Ovacık ve Gülap aşiretleri tarafından kesilerek, karşı koymaya çalışan Osmanlı subayları öldürüldü ve fırkalar teslim alınarak, askeri teçhizatları ellerinden alındıktan sonra serbest bırakıldı. ” (say. 124-125). … Alişer, 1914 Dünya Savaşı’nda Kürdistan’ın bağımsızlığı için Rus ordusuna katılarak, Koçgiri, Sivas, Malatya ve Dersim bölgelerinin Kürt temsilcisi sıfatıyla Rusya himayesi altında Özerk Kürdistan yönetimi kurulması için çalışmıştır. Rusların Erzincan’ı işgali sırasında, Alişer bir askeri birlikle Ovacık ilçe merkezine gelmiş ve orada Türk idaresini dağıtarak bir Kürt idaresi kurmuştur. Bu başarı, Rus ordularının Dersim’le irtibat noktalarını güven altına almıştı. ” (N. Dersimi- Kürdistan Tarihinde Dersim. say -276)Nuri Dersimi’nin bazı abartmalarına rağmen esas olarak doğru olan ve yaşanmış acı gerçekleri okuyunca, bölücülüğün ve Alisiz Alevicilerin ne kadar kötü bir noktada olduklarını çok net olarak görüyoruz. Alişer denen emperyalist ajanı tüm gerçeğiyle ortaya çıkıyor. Rus uşaklığı yapıyor. Askerimize arkadan saldırıyor, sabotajlar yapıyor, düşmana” Haydi Sivas’a gidelim, Sivas’a diye kışkırtıyor. Bunlara insan denir mi? Bunların insanlığa zerre kadar faydası olur mu?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.